Günümüz Orta doğusunda bildiğiniz üzere tartışmalar oldukça yüksek sesli. | TED | في عالم الشرق الأوسط حاليا، المناظرة هي كما تعرفون شديدة. |
Bu temelle yerleştirilmiş bir güneş çünkü Japonya, Çin'in doğusunda kalıyor. | TED | هذا رمز الشمس موضوع بجانب رمز الأساس، ولأن اليابان تقع إلى الشرق من الصين |
5'in doğusunda Tampa ve Reseda arasında. Turuncu korulara yaklaşıyorum. | Open Subtitles | شرقاً بين تامبا و ريسيدا انا ارى بعض مزارع البرتقال الان |
Bir yerlerin 200 mil doğusunda kalıyor. | Open Subtitles | على بعد 200 ميل تقريباً شرقاً من لا مكان |
Buranın güney doğusunda bir patlama vardı. | Open Subtitles | كان هناك إنفجار في المنطقة الجنوبية الشرقية |
Eşimin memleketinde Sulawesi adasının dağlık arazilerinde Endonezya'nın doğusunda ölümü tek bir olay gibi değil de yavaş bir toplumsal süreç olarak yaşayan bir insan topluluğu var. | TED | .. في موطن زوجي عند أعالي جزيرة سولاوسي في شرقي اندونيسيا هنالك مجتمع يعيش تجربة الموت ليس كتجربة فردية.. و إنما في إطار مجموعة من الأفراد |
Dağlardan giderek Grand'in doğusunda kalacağız. Yolculuğu bir hafta kısaltırız. | Open Subtitles | إذا استمرينا سيراً نحو الشرق عبر هذه .الجبال، سوف ينقص اسبوعاً من رحلتنا |
Mezun olur olmaz Londra'nın doğusunda öğretmenliğe başladım. | Open Subtitles | مع مرور الوقت تخرجت وبدأت التدريس في الشرق من لندن |
Burayı biliyorum! Baba, bizim tarlamız şuranın doğusunda! | Open Subtitles | أنا أعرف هذا المكان، أبي حقلنا في الشرق من هنا |
Mezun olur olmaz Londra'nın doğusunda öğretmenliğe başladım. | Open Subtitles | مع مرور الوقت تخرجت وبدأت التدريس في الشرق من لندن |
Buranın 1 mil doğusunda, ormanda yürüyordu. | Open Subtitles | تقريبا على بعد ميل باتجاه الشرق كان يتمشى في الغابة |
Ormanın doğusunda mağaraların, kayalıkların, şelalelerin. arasındaki bir karargâhta kırmızı takımlılar ve katiller daha fazla soruna bulaştı. | Open Subtitles | شرقاً بالخارج في غابة، بين الكهوف والمنحدرات والشلال يوجد معسكر بل صرح. |
İbibik ve mavigerdan gibi diğer kuşlar yazı genellikle daha doğuda geçirirler Rusya'nın kuzeyinde ve Avrupa'nın doğusunda. | Open Subtitles | وآخرين كالهدهد ،وأزرق الحلق ،عادةً يقضون صيفهم أبعدُ شرقاً في شمال روسيا أو شرق أوربا |
Bıraktığınız yerin yaklaşık 300 metre doğusunda. | Open Subtitles | إنه حوالي 300 ياردة شرقاً من المنطقة التي أنزلتموه بها |
4 adam, terminalin doğusunda bilet tezgâhının önüne geçti. | Open Subtitles | أربعة ذهبوا إلى الجهة الشرقية للصالة أمام كاونتر التذاكر |
İçtiği su Prince William ilçesinin doğusunda. | Open Subtitles | المياه التى كانت تشربها من مقاطعة الامير وليام الشرقية |
Son duyduğumda John Los Angeles'ın doğusunda, Supply Depot'un önünde günlük işerler arıyor geçinmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | آخر ما سمتعه, "جون" كان يتسكع امام مستودع اسلحه في شرقي "لوس آنجيليس". ينظر للحصول على الأعمال الصغيره المختلفه. |
Aslında, ağacın tam 15,5 adım doğusunda ağaç ta ana yoldan 136 adım uzaklıkta. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد كان يبعد 15 خطوة شرقا وهو يبعد ب 136 خطوة على الطريق الرئيسي |
En son Spivey Point'in 15 mil doğusunda görülen 10 metrelik balıkçı teknesi Sea Grass aranıyor. | Open Subtitles | من بحر جراس يوجد سفينه مفقوده بشرق نقطة سبايفي |
Washington eyaletinin doğusunda bulundu. | Open Subtitles | تم العثور عليها في الجانب الشرقي من ولاية واشنطن |
Madem konusunu açtın buranın 20 km doğusunda bir çiftlik evi var. | Open Subtitles | طالما قلت ذلك، فثمّة بيت مزرعة يبعُد 12 ميلًا شرقنا. |
Sığınağın hemen doğusunda iki, üç, dört katlı binalarmış. | Open Subtitles | مبانٍ من طابقين و3 و4 خارج المأوى شرقًا. |
Valencia'nın yaklaşık 4 mil doğusunda 14. caddenin hemen kuzeyindeki Orchard Yolundayım. | Open Subtitles | أنا في طريق أوركارد شمال الطريق 14 حوالي 4 أميال شرق فالنشيا |
Richard ve adamlarım Orkide'nin üç km. doğusunda bekliyor olacak. | Open Subtitles | ريتشارد وجماعتي سينتظرونك على بعد ميلين بالإتجاة الشرقي من الأوركيد |