ويكيبيديا

    "dokundun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لمست
        
    • لمستني
        
    • لمسته
        
    • لمستِ
        
    • لمستها
        
    • بلمس
        
    • لمستي
        
    • مسست
        
    • مَسستَ
        
    • لمستى
        
    • بلمسه
        
    • لمستنى
        
    • ألمست
        
    • مَسستَني
        
    • مسسته
        
    Hayatımın en kutsal şeyine dokundun. karımı öldürdün. Open Subtitles لقد لمست أكثر شيء مقدس في حياتي لقد قتلت زوجتي
    İçeri girerken kapı koluna ya da kasasına dokundun mu? Open Subtitles هل من المُمكن أنّك لمست مقبض أو هيكل الباب أثناء دخولك؟
    48 yaşındaki bir kadının pürüzsüz ve sıkı cildine dokundun mu hiç? Open Subtitles هل سبق لك و أن لمست الجلد المشدود والناعم لإمرأة في 48 ؟
    Bana en son resim çektirmek haricinde ne zaman dokundun? Open Subtitles متى كانت آخر مرة لمستني فيها والتي لم تكن في الصورة؟
    Ben baygınken de ona tıpkı böyle dokundun. Open Subtitles لقد لمسته حينما كنتُ فاقداً للوعي تماماً.
    Yemek yaparken tuhaf oluyor da. Fırçasına dokundun mu? Open Subtitles إنّه غريب حول الطبخ، هل لمستِ مخافقة البيض خصاته؟
    Ama kıza ikinci kez dokundun. Bir daha olmasın! Open Subtitles لقد لمستها مرتين الى الان لاتفعل هذا مجدداَ
    Yanlışlıkla birini erkek delisi yapan objeye mi dokundun? Open Subtitles هل لمست دون قصد قطعة أثرية للنشاط الجنسي؟
    Son 23 yılda başka bir kadının göğüslerine dokundun mu? Open Subtitles هل لمست من قبل ثدي إمرأة أخرى في الـ23 عام ؟
    Ama sen göze dokundun. Open Subtitles ولكنّك لمست العين فكما لها القدرة على إعطاء البصر...
    Bay Cadogan, kartlara yine dokundun. Open Subtitles سيد كادوجان انت بالفعل لمست الورق
    Sen o çuvalı yüzüme atarak hassas noktama dokundun ki, Open Subtitles وبإلقائك الكيس في وجهي لمست نقطتي
    Sen o çuvalı yüzüme atarak hassas noktama dokundun ki, Open Subtitles وبإلقائك الكيس في وجهي لمست نقطتي
    Sen geçide dokundun ve her şey bir anda bembeyaz oldu. Open Subtitles لقد لمست البوابة وتحولت إلى بيضاء
    Karımı öldüren ellerinle bana dokundun. Open Subtitles انت لمستني, بنفس اليد التي قتلت بها زوجتي
    Bir kere dokundun artık kirlendi. Open Subtitles و مادمت قد لمسته مره لا يصبح طازج
    Nora, kişisel çıkarların için onun hassas noktalarına dokundun. Open Subtitles نورا، لقد لمستِ كلٍ مِن نقاط ضعفه ومجالات اهتمامه الشخصية.
    Ona bir dokundun, sonra elektrik çarpmış gibi kaskatı kesildin. Open Subtitles لقد لمستها ثم بوم، وفقدت وعيك كأنّك ضُربت بالكهرباء، أو شيء كهذا
    Asıl sorun şu, dokunulabilecek ne varsa hepsine dokundun zaten. Open Subtitles الأمر هو، إنك قمت بلمس كل شيء يلمس هنا تقريباً
    "Seninle birlikte ameliyat odasına girmek için sabırsızlanıyorum. O zaman kalbine dokunabileceğim. Çünkü sen benimkine çok derinden dokundun." Open Subtitles لا أستطيع أن أنتظر لأكون في غرفة العمليات معكِ لألمس قلبكِ " " لأنكي لمستي قلبي بعمق
    - Bu biraz zor olabilir. - Kukuma dokundun! Open Subtitles هذا ما يأكد اعتراضي- لقد مسست مشاعري-
    Avery, geçen gece herkes dışarı fırladığında, herhangi bir şeye dokundun mu? Open Subtitles أفيري، ليلة أمس، عندما كُلّ شخص رَكضتَ خارج، هَلْ مَسستَ أيّ شئَ؟
    - O seni becerirken kendine dokundun mu? - Evet. Open Subtitles هل لمستى نفسك بينما كان يعاشرك؟
    Grayson sağır. Dikkatini çekmek için mi dokundun ona? Open Subtitles اذا هل قمت بلمسه للحصول على اهتمامه؟
    "Başka hiç bir erkeğin dokunmadığı gibi dokundun. " Open Subtitles لقد لمستنى بطريقة لم يفعلها" "رجل آخر قبلك
    Dokunmaman gereken bir keke mi dokundun? Open Subtitles ألمست مافين لم يكن عليك لمسها؟
    Her yanım güzel kokuyor Sen bana dokundun çünkü Open Subtitles ي كُلّ طرف معطّرُ لأن مَسستَني
    - Sen dokundun. Open Subtitles حسنا، مسسته.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد