ويكيبيديا

    "dolaşmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التجول
        
    • الدوران
        
    • التسكع
        
    • نزهة
        
    • يتجول
        
    • تتمشى
        
    • بجولة
        
    • التجوّل
        
    • الالتفاف
        
    • السفر حول
        
    • للتجول في
        
    • أتجوّل
        
    • نتجول
        
    • هو الإبحار
        
    • أريد أن أسافر
        
    Bütün gün ortalıkta dolaşmak yerini bilmeyen kibirli bir kaltakla. Open Subtitles التجول طوال اليوم مع عاهرة متغطرسة لا تعلم دنو قدْرها
    Tamam. Başka yol yok. Olabilecek tek yol şehrin etrafından dolaşmak. Open Subtitles لا يوجد طريق آخر، إن الطريق الآخر الوحيد هو الدوران حول المدينة
    Her gece sokaklarda dolaşmak, tanımadığın kişilerle yatıp, yeniden ayağa kalkabilmek. Open Subtitles التسكع في الشوارع ليلة بعد ليلة السقوط ثم النهوض مرة أخرى
    Birkaç arkadaşımla birlikte dolaşmak için bir araba çaldık. Open Subtitles قمت أنا وطفلين آخرين بسرقة سيارة وذهبنا فى نزهة بها
    Bu bölgede bulunan çiftliklerde sıcaklık değişiklikleri oluyormuş ve Henry de sizin mahsullerinizde bir sorun olup olmadığından emin olmak amacıyla sizinle birlikte tarlalarınızı dolaşmak istiyor. Open Subtitles كما ترون فإن المزارع التي في هذه المنطقة قد شهدت تغييرات في المناخ فأراد "هنري" أن يتجول في الحقول معكم من هذه؟
    Tam da arkadaşımın mekanının yolunu tutuyordum. Biraz dolaşmak ister misin? Open Subtitles لقد كنت سأتجه للتو إلى محل صديقي أتريد أن تتمشى ؟
    Bayan, biz burada mahsulleri dolaşmak için yürümeyiz süreriz. Open Subtitles حسناً يا عزيزتي, إننا هنا لا نقوم بجولة على المحاصيل
    Bu yaşlı kadının vücuduyla dolaşmak bir çeşit ebedi ceza falan olmalı. Open Subtitles التجوّل داخل هذا الجسم القديم واسع النّطاق مفترض أن يكون لعنة أبديّة.
    Sadece Pavne bölgesinden güvenli bir şekilde dolaşmak için önce kuzeye, sora da aşağıdaki Missouri'ye gitmek istemediğimi biliyordum. Open Subtitles لم اكن ارغب ان اذهب شمالا ثم شرقا عبر ميزوري من اجل الالتفاف حول منطقة هنود الباوني
    Dünyayı dolaşmak istedim, Hindistan'daki her kumsalda sevişmeyi, aşık olmayı ve sonra hamile olduğumu öğrendim. Open Subtitles أردتُ السفر حول العالم, أقيم علاقة على كل شاطئ في الهند, أقع في الحب، ومن ثم علمتُ بأمر حملي.
    - Ortada dolaşmak istemiyor. Sinirleri bozuk. Open Subtitles . إنه مرتبك من التجول في العامة إنه رجل طيب لكنه عصبي جداّّ
    Sence gece boyu sürekli dolaşmak sıkıcı değil mi? Open Subtitles ألا ترى أن التجول لوحدك طوال الليل مملاً؟
    Vadinin etrafını dolaşmak bize bir fayda sağlamaz. Open Subtitles الدوران حول الوادي لن يجدي نفعاً
    Sanki Lindsay ve onun saç eklemeleriyle dolaşmak istermişim gibi. Open Subtitles و كأني أريد التسكع باقي حياتي مع ليندسي ولواحقها
    ♪ Dünya'nın etrafında aylak aylak dolaşmak istiyorum ♪ Open Subtitles ♫ أردت أن أذهب في نزهة, طفت حول العالم ♫
    Ortalıkta tayt ile dolaşmak mı? Open Subtitles يتجول بلُباس ضيق ؟
    Gece fıstık yiyerek Wall Street'de dolaşmak. Open Subtitles عندما تتمشى في وول ستريت في الليل ومعك كيس السوداني
    Afrika'da dolaşmak için hazırlıklı değilsin. Open Subtitles أنت لست معدّا للقيام بجولة في إفريقيا
    Güvenli evin etrafında dolaşmak istersin diye bu arabayla geldim? Open Subtitles أحضرتُ تلك السيّارة في حال أردتَ التجوّل حول المنزل الآمن الآن
    Nürburgring'in etrafında dolaşmak için bir hatchback kaydı var, Open Subtitles التي حصلت على سجل هاتشباك لل الالتفاف على حلبة نوربورغرينغ،
    İnsan DNA'sını dolaşmak, bize, evrimsel geçmişimizde ne kazanıp ne kaybettiğimizi gösteriyor. Open Subtitles السفر حول الحمض النووي البشري يرينا مقدار ما اكتسبناه و فقدناه في ماضينا التطوري
    Güya boş bir su kanalını dolaşmak için fazla uzun bir süre. Open Subtitles ذلك كثير من الوقت للتجول في قناة مائية من المفترض أنها خالية
    Amaçsızca dolaşmak için doğru yerdeyim. Open Subtitles إذا أردت ان أتجوّل في الأرجاء هذا هو المكان المناسب لفعل ذلك
    Ve o zamandan beri, arabalar bize nerede yaşayacağımızı, nerede çalışacağımızı, nerede eğleneceğimizi, seçme özgürlüğü sağladı. Ve açıkçası dışarı çıkıp, dolaşmak istediğimiz zaman, TED ومنذ تلك اللحظة مكنتنا المركبات من التحرر لنختار اين نعيش واين نعمل, واين نلعب وبأمانة عندما نخرج ونريد ان نتجول
    Küçük bir şişme botla okyanusta dolaşmak istemezsin. Open Subtitles أنتي حتى لا تعرفين أين نحن آخر شئ تفعليه هو الإبحار فى المحيط.. فى طوافة منفوخة بحجم ثمانية أقدام
    Tüm dünyayı dolaşmak ve insanların dans sayesinde sorunları çözebileceğini anlatmayı istiyorum. Open Subtitles أريد أن أسافر لكل مكان ـ ـ ـ و أجعل الكل يفهم بأن أغلب العالم مشاكل و تحل بالرقص

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد