ويكيبيديا

    "dolaptan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الخزانة
        
    • الثلاجة
        
    • الدولاب
        
    • الخزانه
        
    • الخِزانة
        
    -Silahı nereden aldınız? -Arkadaki dolaptan. Av tüfeklerim, birkaç tabancam var. Open Subtitles أين حصلت على السلاح؟ من الخزانة حيث أحتفظ ببعض البنادق والمسدسات.
    Çünkü bunu yatak odamızdaki dolaptan çıkarttım ve silahın kayıp olduğunu gördüm. Open Subtitles لأني أحضرت هذه من الخزانة التي داخل غرفة النوم وكان السلاح مفقوداً
    Ve dolaptan çıkması gerekenlerin sadece eşcinseller olmadığını göreceğiz. TED وسوف نرى ذلك أنه ليس فقط أصحاب الميل الجنسي من نفس النوع من يجب أن يخرجوا من الخزانة
    Biraz kırmızımız var ve dolaptan biraz beyaz daha alabilirim. Open Subtitles نعم لدينا نبيذ أحمر، ويمكنني جلب نبيذ أبيض من الثلاجة
    Belki dolaptan bir soda ya da yoğurt alırsınız. Open Subtitles وربما يمكنك أن تتناول من الثلاجة بعض الصودا أو اللبن
    Baxendale dolaptan Sherlock Holmes kostümünü aldı. Böylece dikkat çekmeyecekti. Open Subtitles وقد اخذ باكيندال ملابس شارلوك هولمز من الدولاب ليتمكن من الاختلاط بالناس فى الحفل
    Ben dolaptan çıkalı yıllar oldu. Open Subtitles لقد خرجت من الخزانة وإعترفت بميولي قبل قرون
    Walter'ın giysilerini dolaptan çıkarıp kutulara koydu Goodwill'i aradı. Open Subtitles أخذت كل ملابس والتر من الخزانة ووضعتها فى صناديق لتتبرع بها
    Daphne, parayı kadın Derneği'nde bir dolaptan aldı. Open Subtitles أخرجت دافني النقود من الخزانة في واي دبليو سي أي
    Para yüzlük halinde havaalanındaki bir çantada... sadece dolaptan alınmayı bekliyor. Open Subtitles المال موزع على فواتير 100 دولار في الخزانة في المطار. عندما تصل للخزانة، بوسعك أخذ المال.
    Para yüzlük halinde havaalanındaki bir çantada... sadece dolaptan alınmayı bekliyor. Open Subtitles المال موزع على فواتير 100 دولار في الخزانة في المطار. عندما تصل للخزانة، بوسعك أخذ المال.
    dolaptan kitaplarımı toplayıp eve yürüyerek geleceğim, tamam mı? Open Subtitles سأذهب لأخذ كتبي من الخزانة وبعدها سأعود للمنزل سيراً،حسنٌ ؟
    Lilly az önce dolaptan mesaj yolladı. Diyor ki biz ucube değiliz. Open Subtitles ليلي أرسلت لي رسالة من الخزانة وتقول أننا لسنا فضلات
    Eğer arkadaşımsan beni bu dolaptan çıkart. Open Subtitles حسناً، لو كنتِ صديقة فستخرجينني من هذه الخزانة
    Tabi ya duyamadım..kurtulmam için önce bu dolaptan kurtulmalısın Open Subtitles أعلم أن هناك عمل معد لشخصيتي لكن هذا رجاً لا شيء يطابق الآخر كتيبة النجاة ترفض كل هذه الخزانة
    Belki dolaptan bir soda ya da yoğurt alırsınız. Open Subtitles وربما يمكنك أن تتناول من الثلاجة بعض الصودا أو اللبن
    Doldurma malzemesini dolaptan çıkar ve hindinin içine doldur. Open Subtitles أخرج الحشو من الثلاجة و ضعهم في الديك الرومي
    dolaptan istediğiniz gibi içecek alabilirsiniz. Open Subtitles يمكنكم تناول الشراب من الثلاجة كما تشائون
    Davet edilmeden içeri girdi, dolaptan bira aldı, oturdu. Open Subtitles انا اقصد , لقد دخل بدون دعوه اخذ البيرة من الثلاجة وجلس
    Artık dolaptan seni korkutan hiçbir şey çıkmıyor değil mi? Open Subtitles لن يخرج شئ من الدولاب لإخافتك ثانية، صحيح؟
    Saat 15:00'ten hemen sonra hemen şuradaki dolaptan fırlayacağım ve hepinizi büyük bıçağımla haklayacağım. Open Subtitles في الساعة الثالثه صباحا سأقفز من الدولاب هناك وأقطعكم إرباً بالفأس والمنجل
    Jonathan, dinle beni. dolaptan bir meteor taşı al. Open Subtitles جونثان إسمعني أحضر حجر نيزك من الخزانه
    - Onu bütün aletleri koyduğumuz dolaptan aldı. Open Subtitles حصلَ عليهِ من الخِزانة حيثُ نحتفظُ بجميع الأدوات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد