Patronunun yıllardır imarcıların paralarıyla cebini doldurduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل أنت على علم أن رئيسك كان يملأ جيوبه بأموال المعماريين لأعوام ؟ |
Bir pastaya veya güzel bir elbiseye her hayır dediğimizde ve onun yerine feda ettiğimizde, kalbimizde İsa için oda yaparız ve onun sevgisinin kalplerimizi nasıl doldurduğunu hissederiz. | Open Subtitles | كل مرة نقول فيها لا لقطعة كيك أو فستان جميل ونضحي بها نخلق مكانا للمسيح في قلوبنا ونشعر بحبه يملأ قلوبنا |
Mavi ışığın bütün benliğinizi doldurduğunu hayal edin. | Open Subtitles | تصور الضوء الأزرق يملأ كينونتك بالكامل |
Depoyu tamamen doldurduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لم أستطع إلا أن ألاحظ أنك ملأتها بالوقود تماماً. |
En son ne zaman doldurduğunu sormadım? | Open Subtitles | هل سألتك متى ملأتها ؟ |
Çocuklarımızın Noel arifesinde, onlar kalpleri umut akılları öksürük şurubunun yarattığı saçma sapan kâbuslarla dolu dolu uykularına dalarken aşağıda Noel Baba'nın onların çoraplarını eğlenceli şeylerle kendi karnını da onun için bıraktıkları bir dolu süt ve kurutulmuş beyaz balıkla doldurduğunu bilmelerini istemez misin? | Open Subtitles | ألا تريدين لأطفالنا أن يناموا بعشية الكرسمس ، قلوبهم ممتلئة أملاً وعقولهم ممتلئة بكوابيس جراءدواءالسعال.. لكن موقنون أن (سانتا) بالطابق الأرضي يملأ جواربهم بالحلوى |