"doldurduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • يملأ
        
    • ملأتها
        
    Patronunun yıllardır imarcıların paralarıyla cebini doldurduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل أنت على علم أن رئيسك كان يملأ جيوبه بأموال المعماريين لأعوام ؟
    Bir pastaya veya güzel bir elbiseye her hayır dediğimizde ve onun yerine feda ettiğimizde, kalbimizde İsa için oda yaparız ve onun sevgisinin kalplerimizi nasıl doldurduğunu hissederiz. Open Subtitles كل مرة نقول فيها لا لقطعة كيك أو فستان جميل ونضحي بها نخلق مكانا للمسيح في قلوبنا ونشعر بحبه يملأ قلوبنا
    Mavi ışığın bütün benliğinizi doldurduğunu hayal edin. Open Subtitles تصور الضوء الأزرق يملأ كينونتك بالكامل
    Depoyu tamamen doldurduğunu fark ettim. Open Subtitles لم أستطع إلا أن ألاحظ أنك ملأتها بالوقود تماماً.
    En son ne zaman doldurduğunu sormadım? Open Subtitles هل سألتك متى ملأتها ؟
    Çocuklarımızın Noel arifesinde, onlar kalpleri umut akılları öksürük şurubunun yarattığı saçma sapan kâbuslarla dolu dolu uykularına dalarken aşağıda Noel Baba'nın onların çoraplarını eğlenceli şeylerle kendi karnını da onun için bıraktıkları bir dolu süt ve kurutulmuş beyaz balıkla doldurduğunu bilmelerini istemez misin? Open Subtitles ألا تريدين لأطفالنا أن يناموا بعشية الكرسمس ، قلوبهم ممتلئة أملاً وعقولهم ممتلئة بكوابيس جراءدواءالسعال.. لكن موقنون أن (سانتا) بالطابق الأرضي يملأ جواربهم بالحلوى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more