ويكيبيديا

    "doldururken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يملأ
        
    • تملأ
        
    • تعبئة
        
    • كنت املأ
        
    Ve daha da iyisi, birisi tankı doldururken videosunu çekeriz. TED وربما يكون من الأفضل أن نلتقط فيديو. فيديو لشخص ما يملأ الخزان.
    Şimdi burada sizlerle konuşurken, bu soğuk ortamda harabeler arasında, buradaki kitle mezarların boşlukları, soğuk ve çamurlu sular doldururken, bu utanç verici olaylar anılarımıza kazınıyor. Open Subtitles بينما أتحدّث إليكم الماء البارد من المستنقعات والأطلال يملأ جوف المقابر الجماعية ماء بارد مُظْلِم كظلمة ذاكرتنا.
    Onunla, Cadillac'ına benzin doldururken tanıştım. Open Subtitles قابلتها في الحقيقة حين كانت تملأ الكاديلاك بالبنزين
    Sen ağzını doldururken belki ben de yukarı çıkıp benimkini doldururum. Open Subtitles بينما تملأ وجهك ربما سأذهب للأعلى وأملاً وجهي * يقصد أنه سيجامع امرأة *
    Ama hediyeleri açmak, bebek gıdıklamak ve benzin doldururken parmağımı koklamak hariç. Open Subtitles ربما افتح حضانة لدغدغة الأطفال أوه واستنشق أصابعي بعد تعبئة البنزين
    Sana kağıtları doldururken yardımcı olabilirim. Open Subtitles يمكنني مساعدتك في تعبئة الأوراق و الأمور
    Orada arkadaşımın formunu doldururken onunbilgileriniyazacağıma yanlışlıkla kendikilerimi... Open Subtitles كنت املأ استمارة صديقتي وبدلا من وضع معلوماتها
    Bay Efendi mataralarımı doldururken onun kamyonetine girdim ve ay çiçeği tohumunu çaldım. Open Subtitles بينما كان السيد يملأ حاوياتنا تسللت إلى شاحنته وسرقت حبوب عباد الشمس
    Motelde kalmak için formları doldururken,.. Open Subtitles عندما كان يملأ الاستمارات بسرعة من اجل الفندق, لم يستطع تذكر الرقم
    Buradan uzaklaştığı sırada Max'i arabasına benzin doldururken görmüş. Open Subtitles انه من قاد سيارته الى هنا وتوقع ان ماكس يملأ سيارته بالوقود
    James kendi paketini açıp Richard da mahvolmuş hediyesinden deposunu doldururken aklıma başka bir fikir geldi. Open Subtitles بينما جيمس ملفوف نفسه وريتشارد يملأ من خلال هديته خراب، كان لي الفكرة الرائعة أخرى.
    Onu birkaç gün önce, ceplerine toprak doldururken gördüm. Open Subtitles رأيته منذ يومين يملأ جيوبه بالتراب
    Sen ağzını doldururken belki ben de yukarı çıkıp benimkini doldururum. Open Subtitles بينما تملأ وجهك ربما سأذهب للأعلى وأملاً وجهي * يقصد أنه سيجامع امرأة *
    Sen benzini doldururken bazı şeyler olacak. Open Subtitles بينما انت تملأ الخزان بعض الأمور ستحدث
    Polise raporu doldururken söylemiştim. Open Subtitles أخبرت الشرطة حين تعبئة البلاغ ليس قبل وقت طويل
    Ben şarjörü doldururken bir bira daha iç, Gracie Open Subtitles أحضري لي جـعة أخرى بينما أعـُـيد تعبئة المسدس
    Şunu tekrar doldururken bu dediğimi düşün bence. Open Subtitles لما لا تفكر بهذا قليلا بينما تعيد تعبئة هذا لي؟
    I.N.S. ofisinde unutmuş olmalıyım, o aptal formaları doldururken. Open Subtitles لابد اني تركتها في مكتب دائره الهجره عندما كنت املأ تلك الاستمارات الغبيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد