Bu bedendeki zamanım neredeyse dolmak üzere. | Open Subtitles | يكاد وقتي ينفد بداخل هذا الجسد |
Altısı gitti, sekizi kaldı. Zamanım dolmak üzere. | Open Subtitles | "فرغتُ من ستّة منازل وبقي ثمانية، والوقت ينفد من عندي" |
G'nin süresi dolmak üzere. | Open Subtitles | " جي " ينفد وقته |
Hiçbir kanalda iki yıldan fazla çalışamadığını burada da iki yılının dolmak üzere olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنكِ لا تبقين في محطه لأكثر من سنتين وقريباً جداً سيصبح لك سنتين بالمحطه |
Hiçbir kanalda iki yıldan fazla çalışamadığını burada da iki yılının dolmak üzere olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعلم انكي لا تمكثين في نفس المحطة أكثر من سنتين وفي القريب العاجل ستكميلن سنتين بالمحطه |
Zaman neredeyse dolmak üzere. | Open Subtitles | ستنتهي الزيارة قريبا. |
Zaman neredeyse dolmak üzere. | Open Subtitles | ستنتهي الزيارة قريبا. |
Zamanım dolmak üzere. | Open Subtitles | وقتي يكاد ينفد |
Emma, zamanımız dolmak üzere. | Open Subtitles | كاد وقتنا ينفد يا (إيمّا) |