ويكيبيديا

    "doluyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ينفذ
        
    • تمتلئ
        
    • ممتلئة
        
    • يمضي
        
    • ينفد
        
    • يملأ
        
    • يمتلئ
        
    • الشحن
        
    • تمتليء
        
    • تملأ
        
    • ممتلئتان
        
    • ينفُذ
        
    Zaman doluyor Abby. Onun ne yaptığını bilmem gerek. Open Subtitles الوقت ينفذ يا آبى أحتاج لأعرف ما الذى يفعلة
    - Bizim alıcılarımızdan kaçmaya devam ediyor, fakat zamanı doluyor. Open Subtitles هل تعلم أين هو ؟ يستكمل هروبه من مجساتنا لكن وقته ينفذ
    Çalışmalarınızı takip ediyorum.Dersinize girmeye çalıştım ama sınıf çok çabuk doluyor. Open Subtitles أعرف أعمالك تعبت وأنا أحاول أن ألتحق بإحدى صفوفك ، ولكنها تمتلئ بسرعة جداً
    Kasaba doluyor ve hâlâ parmağını bile oynatmadın. Open Subtitles البلدة ممتلئة على آخرها ولم تقم بأى خطوة.
    Süre doluyor, dalkavuk. Şu büyüyü geri çevir artık. Open Subtitles الوقت يمضي أيها المتحذلق، اعكس التعويذة اللعينة فحسب.
    Gardiyan, yardım edin. Zamanım doluyor. Open Subtitles حارس، مساعدتي، وقتي ينفد.
    Tetiği her çektiklerinde ruhları doluyor. Open Subtitles ذلك يملأ أرواحهم بكلّ مرة يسحبون بها الزناد.
    Senin köprübaşındaki kahramanlıklarını düşündükçe kalbim gururla doluyor. Open Subtitles انا افكر في شجاعتك علي ذلك الجسر الساحلي وقلبي يمتلئ حتي الانفجار
    Bu şey her neyse, her ne istiyorsa, zamanı doluyor. Open Subtitles ومهما كان مايريده فإن الوقت بدأ ينفذ
    Zamanımız doluyor. Open Subtitles أشعر و كأن الوقت بدأ ينفذ منّا
    Acele et, zaman doluyor. Open Subtitles تحرك بسرعة لأن الوقت ينفذ بسرعة على معلومة " بوث "
    - Zamanımız doluyor. Hâkime gitmemiz lazım. Open Subtitles -الوقت ينفذ منا، لابد أن نذهب إلى القاضية
    Efendim, güvenlik bölgesi doluyor. İçme suyumuz tükeniyor. Open Subtitles المناطق الامنه تمتلئ وتكاد المياه العذبة تنفذ
    Bunu yapıyorum böylece tüm çukur küvet gibi şurupla doluyor istediğin gibi içine daldırabiliyorsun. Open Subtitles هذا ما افعله. بهذه الطريقة,الحفرة كلها تمتلئ و تستطعين الغوص فيها.
    Hazine doluyor ama bir orduyu donatacak kadar değil. Open Subtitles الخزينة ممتلئة لكن ليس لدرجة تجهيز جيشاً
    Bunlar satın alınabilir. Kasa doluyor. Open Subtitles يمكن أن يتم شرائهما خزائننا ممتلئة مجددًا
    Süre doluyor, dalkavuk. Şu büyüyü geri çevir artık. Open Subtitles الوقت يمضي أيها المتحذلق، اعكس التعويذة اللعينة فحسب.
    Zaman doluyor aşağılık herif. Open Subtitles الوقت يمضي, أيها السافل
    Zamanımız doluyor. Open Subtitles لقد بدأ ينفد وقتنا
    Kalbim patlamaya hazır bir balon gibi doluyor. Open Subtitles يملأ قلبي مثل منطاد أوشك على أن ينفجر.
    Her akşam böyle doluyor mu burası? Open Subtitles هل يمتلئ المحل هكذا فى كل مساء؟
    doluyor. Open Subtitles جاري الشحن
    Çölde kuraklığın zirvesi yaşanırken Okavango'daki su kanalları nihayet ağzına kadar doluyor. Open Subtitles بينما تواجه الصحراء ذروة الجفاف فإن شبكة القنوات "المتفرّعة في "أوكافانجو تمتليء أخيراً
    Tıraş makinesinin sesiyle kendimi başka her şeye kapatıyorum ve kafama düşünceler doluyor. Open Subtitles يمكنني اخراس كل شي لكن الأفكار تملأ رأسي
    Telefon edememesinin nedeni, nefes alamamasının nedeni ciğerlerinin serratia ile doluyor olmasının nedeni. Open Subtitles لأنه لم يمكنه إجراء مكالمات لأنه لم يمكنه التنفس لأن رئتاه ممتلئتان بالسيراشيا
    - Sayın Başkan, vaktiniz doluyor. Hayır, seninki doluyor. Open Subtitles الوقت ينفُذ منك - .. لا , لست -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد