Sen daha yükseğe git ve dondurmanı ben yiyeyim. | Open Subtitles | حسناَ اذهب أنت أعلى وأنا أتناول الآيس كريم عنك |
Bir daha beni göremeyeceğini ve dondurmanı tek başına yiyeceğini. | Open Subtitles | ويغلق عليكِ ولن تريني مجدداً ابداً وسيكون عليكِ أكل الآيس كريم لوحدكِ |
Evet, hem dondurmanı hızlı yiyebilir hem de tümöre sahip olabilirsin. | Open Subtitles | نعم، يمكنك ان تأكل الأيس كريم بسرعة، و يكون لديك ورم بالمخ ايضا |
Evet, belki kalan dondurmanı buraya getirebilirsin. | Open Subtitles | نعم, ربما يمكنكِ ان تجلبي ما تبقي من الأيس كريم |
Kendi dondurmanı yap barı vardı! Unutulmayacak bir akşamdı o. | Open Subtitles | كان لديهم بار إصنع مثلجاتك بنفسك هذه كانت ليلة تستحق التذكر |
Evliliklerin yarısı boşanma ile sonlanıyor ama kendi dondurmanı yap barlarının hepsi mutlulukla. | Open Subtitles | لكن مائة بالمائة من إصنع مثلجاتك تنتهي بالسعادة |
Köpeğine bile banka hesabı açmışsa dondurmanı istiyorum. | Open Subtitles | حتى وإن كان حسابه بإسم كلبه، أريد تجميده. |
dondurmanı yalamaya geldin o zaman. | Open Subtitles | أنت هنا فقط لتلعق هذا الآيسكريم |
dondurmanı herkes gibi kasede yesen olmaz mı? | Open Subtitles | إذهب وكل الآيس كريم فى وعاء كما يفعل اى شخص آخر |
dondurmanı mı yemişim? | Open Subtitles | هل أنا أكلت الآيس كريم خاصّتكِ ؟ |
Herhalde 'sakin ol ve dondurmanı ye' tişörtüm geldi. | Open Subtitles | ربما هو القميص المكتوب عليه الذي طلبته "حافظ على هدوؤك وتناول الآيس كريم" |
Her an, her şey buna değer, erimeden önce dondurmanı ye. | Open Subtitles | كـل لحظــة، كل شــيء... يستحق الأمر ذلك، لهذا كُلــي... "الآيس كريم" قبل أن يذوب. |
Prosky görmeden dondurmanı oradan alsan iyi edersin. | Open Subtitles | (يمكنك أن تأخذ الأيس كريم الخاص بك قبل أن يراه (بروسكى |
dondurmanı bitir de seni yatağına götüreyim. | Open Subtitles | انهي مثلجاتك حتى أعيدك للمنزل لتنام |
dondurmanı yiyeceğim, Winger. | Open Subtitles | (إستسلم يا (ليونارد (سأكل مثلجاتك يا (وينجر |
- dondurmanı bitirene kadar olmaz. | Open Subtitles | -ليس قبل انتهائك من مثلجاتك |
Köpeğine bile banka hesabı açmışsa dondurmanı istiyorum. | Open Subtitles | حتى وإن كان حسابه بإسم كلبه، أريد تجميده. |
dondurmanı getirdim! | Open Subtitles | -أحضرت لك الآيسكريم |