| Liman çevresinde kabadayı dostları var... ve fiyatta anlaşırsanız-- | Open Subtitles | لديه أصدقاء شرسين بطول الساحل وبسعر مناسب |
| Yüksek yerlerde dostları var, düşmanı kim olursa olsun.. | Open Subtitles | لديه أصدقاء في مناصب عالية وأيّاً كان هذا الشخص فلديه أعداء |
| YMB'dekilerin yüksek mevkilerde dostları var. | Open Subtitles | المواد المستنفدة للأوزون لديه أصدقاء في الأماكن المرتفعة. |
| Bazı güçlü dostları var ve birkaçını tanıyorum. | Open Subtitles | لديه اصدقاء نافذون في المدينة وصادف اني اعرف بعضهم |
| Sergei Semak'ın Kremlin'de dostları var. | Open Subtitles | (سيرغي سيماك) لديه حلفاء في قصر (الكرملين) |
| Hetty'nin yüksek makamlarda dostları var. Evet. | Open Subtitles | إنَّ "هيتي" لديها أصدقاءٌ ذوا مرتبةٍ رفيعة |
| Üzgünüm ama senin sorunun. Rachel'ın çok güçlü dostları var. | Open Subtitles | آسفة، لكنهم كذلك ريتشل) لديها أصدقاء ذوو نفوذ) |
| Çünkü babamın ülkedeki her emniyet müdürlüğünde dostları var. | Open Subtitles | لأن أبي لديه أصدقاء في كل قسم من أقسام الشرطة |
| Pramuk'un yanına bile yaklaştırmayan nüfuzlu dostları var. | Open Subtitles | براموك لديه أصدقاء اقوياء جداً يحافظون عليه بعيداً عن متناول ايدينا |
| Sadece şu: Joe'nun dostları var. | Open Subtitles | شيء واحد, "جو" لديه أصدقاء في هذا العالم |
| Güçlü dostları var. | Open Subtitles | لديه أصدقاء أقوياء |
| Güçlü dostları var. | Open Subtitles | لديه أصدقاء أقوياء |
| Markov'un Rus hükümetinde yüksek mevkilerde dostları var. | Open Subtitles | (ماركوف) لديه أصدقاء فى أعلى المستويات فى الحكومة الروسية |
| Ama hala sarayda dostları var. | Open Subtitles | وإن كان,لديه أصدقاء بالبلاط |
| Walker'ın yüksek makamlarda dostları var. - Soruşturmayı yavaşlatmayı başarmış. | Open Subtitles | (ووكر) لديه أصدقاء في مناصب عليا، تمكن من إبطاء سير التحقيق. |
| Onun öteki taraftan dostları var... | Open Subtitles | لديه أصدقاء بالجانب الآخر |
| - Yaratığın dostları var, o şekilde. | Open Subtitles | -الكائن لديه اصدقاء ساعدوه على الهرب |
| Demek ki dostları var. | Open Subtitles | اذن, هو لديه اصذقاء نعم لديه اصدقاء . |
| Yüksek makamlar da dostları var. | Open Subtitles | لديه اصدقاء فى مراكز رفيعه |
| Karadjov'un kuvvetli dostları var. | Open Subtitles | كارادجوف) لديه حلفاء أقوياء) |
| Ya da bebek ağacının Sumatra'da dostları var. | Open Subtitles | أو شجرة الدُمى لديها أصدقاءٌ في (سوماترا). |
| Ya da bebek ağacının Sumatra'da dostları var. | Open Subtitles | أو شجرة الدُمى لديها أصدقاءٌ في (سوماترا). |
| Üzgünüm ama senin sorunun. Rachel'ın çok güçlü dostları var. | Open Subtitles | آسفة، لكنهم كذلك ريتشل) لديها أصدقاء ذوو نفوذ) |