Tam şurada metro girişi, tam şurada da otobüs durağı var. | Open Subtitles | لدى مدخل لمترو الأنفاق هنا لدى موقف حافلة رحلات سياحية هنا |
Otobüs durağındayız. Burası resmi, yetkili bir otobüs durağı! | Open Subtitles | نحن في موقف حافلات ، هذا موقف حافلات مُرخص و رسمي |
Özgürsün, McDeere. 400 metre uzakta otobüs durağı var. | Open Subtitles | أنت حر ماكدير هناك موقف للحافلات بعد ربع ميل |
-Zırhlı aracın bir sonraki durağı burasıymış. -Evet. | Open Subtitles | لقد كان هذا المكان هي محطّة التوقف التالية على طريقهم |
Shangdong durağı, inecek var mı? | Open Subtitles | ''محطّة توقّف ''تشانغ دونغ. هل سينزل أحد؟ |
Çünkü Indianapolis'teki durağı kaçırmamak için uyanık kalmaya söz vermiştin. | Open Subtitles | لأنك وعدتني بأن تبقى مستيقظا في الحافلة حتى لا نفوت محطتنا في انديانابوليس. |
Quantico'ya gitmiyoruz. Orası ilk durağı. Biz son durağına gidiyoruz. | Open Subtitles | لن نذهب إلى هناك، فهي محطته الأولى، سنذهب إلى المحطة الأخيرة. |
Yarın öğleden sonra bir tren daha var. Ya da bir otobüs durağı var! | Open Subtitles | هناك قطار آخر سيأتى عصر الغد وهناك ايضاً محطه اتوبيس فى المدينه |
Evet. Anasınıfından beri aynı durağı kullanıyoruz. Araban ne kadar hızlı gidiyor? | Open Subtitles | اذا هذا موقف باصك ؟ نَعم لدينا موقف الباص هذا منذ ان كنا بروضة الاطفال |
Otobüs durağının böyle durmasına izin veremezsin. Bu bir otobüs durağı. Bakın, bu benim listem. | Open Subtitles | لا يحق لنا كسر لافتة موقف الحافلة انها لافتة موقف الحافلة |
Otobüs durağı burada. Evin hemen arka tarafında. | Open Subtitles | موقف الحافلات هنا بينما منزلها هنا بالخلف |
Neden otobüs durağı benim evimin önünde olmak zorunda? | Open Subtitles | لماذا يجب موقف للحافلات أن يكون خارج منزلي؟ |
Yolun 100 metre kadar ilerisinde bir kamyon durağı var. | Open Subtitles | هناك موقف شاحنات على بعد 100 ياردة من الطريق |
Yolun 100 metre kadar ilerisinde bir kamyon durağı var. | Open Subtitles | هناك موقف شاحنات على بعد 100 ياردة من الطريق |
800 metre kadar uzağında bir kamyon durağı var. | Open Subtitles | مالموجود في تلك المنطقة؟ حسناً، هنالك موقف حافلات على بعد نصف ميل أمامها |
Söylentiye göre şehrin 30 km dışında Postal Yolu yakınlarında bir tren durağı yapıyormuş. | Open Subtitles | الشائعات تقول بأنه يبني موقف سكة حديدية على بعد 20 ميل من المدينة على الطريق البريدي |
Köşedeki otobüs durağı ilk kız arkadaşımla öpme oyunu oynadığım yerdi. | Open Subtitles | هناك كنت ألعب كرة القدم موقف الحافلة عند تلك الزاوية |
Shangdong durağı, inecek var mı? | Open Subtitles | ''محطّة ''تشانغ دونغ. هل سينزل أحد؟ ستُغادر الحافلة إذا لَم ينزل أحد. |
Shangdong durağı, inecek var mı? | Open Subtitles | ''محطّة ''تشانغ دونغ. هل سينزل أحد؟ أجل. |
Önde bir otobüs durağı var, ayrıca otobüsleri ne kadar seversin, bilirim. | Open Subtitles | هناك محطّة حافلات أمامنا مباشرةً وأعرف كَم تُحب الحافلات |
Bugünkü rotamızın ilk durağı, Yahudi sinagogu. | Open Subtitles | محطتنا الأولى لليوم هي الكنيسة اليهودية |
Malcolm aradığını bulamadığında Miami'nin son durağı olmayacağına eminim. | Open Subtitles | عندما لا يجد "مالكوم" ما يبحث عنه أنا أضمن لكم بأن ميامي لن تكون محطته الأخيره |
Hava kararıyor, eğer burada kalmazsa otobüs durağı banklarında yatmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | أن الوقت متأخر واذا لم يبقى هنا سوف تصل به الأمور أن ينام على مقاعد محطه الباصات |
Evet... Stefan Salvatore özür turunun son durağı ben miyim? | Open Subtitles | إذًا هل أنا المحطّة الأخيرة لجولة لـ (ستيفان سلفاتور) الاعتذاريّة؟ |