ويكيبيديا

    "durduğunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يقف
        
    • توقفت
        
    • تقف
        
    • واقف
        
    • واقفا
        
    • تقفين
        
    • واقفة
        
    • وقوفك
        
    • واقفه
        
    Onun bir yere tutunmadan ayakta durduğunu... hiç görmemişimdir herhalde. Open Subtitles أبدا لم أراه يقف على قدميه من دون مساعده
    O beyefendinin odanın önünde durduğunu gördüm. Open Subtitles لقد رأيت الرجل الانيق يقف عند الغرفه الرجل الانيق؟
    Karınızın öldüğü gece, ona otobüsün ne kadar durduğunu sormuşsunuz. Open Subtitles سألته كم من الوقت توقفت الخافلة ل ليلة توفت زوجتك
    Gittiklerinde sinyalin durduğunu varsayıyoruz. Open Subtitles نحن نفترض أن الأشارة توقفت عندما غادروا ستار جيت
    Senin böyle olduğunu biliyordum. Yanımda durduğunu gördüğüm an bunu biliyordum. Open Subtitles علمت انك ستكون هكذا منذ اللحظة التى رأيتك فيها تقف بجوارى
    Ama hepimiz o saatin bir gün durduğunu iyi biliriz. Open Subtitles و كلنا نعلم انه سيأتي يوم ما و تقف الساعة
    Sonra bir gece, arabanın arkadaşımın evinin karşısında durduğunu gördüm. Open Subtitles وذلت ليلة , رأته واقف عبر الشارع مِنْ شُقَّةِ صديقِي
    Binbaşı Fussel senin cesedin başında durduğunu söyledi. Open Subtitles لقد تعرف عليك الرائد فوسيل واقفا فوق الجثة
    Nerede olduğunu, nerede durduğunu, ne yaptığını hep merak ediyorum. Open Subtitles دائماً أتساءل أين أنتِ وأين تقفين و ماذا ستفعلين بالضبط
    - Ne tarafta durduğunu bilmiyoruz, haliyle sol onun için farklı olabilir. - Haklısın. Open Subtitles نحن لا نعرف أين كان يقف على الرغم من أنه كان في اليسار، ربما يكون قد اختلف عليه.
    Bende inanılmaz derecede mermi tadı alma isteği uyandırmadan ve hiçbir soru sormadan nasıl durduğunu görüyor musun? Open Subtitles هل ترين كيف يقف بكل هدوء على الحائط، لا يسأل أية أسئلة الذي يجعلني أشتهي مذاق الرصاصة المجوفة؟
    Ve, ona kanın üzerinde durduğunu söylediğimde tepkisi ne oldu? Korku yoktu. Rahatsızlık yoktu. Open Subtitles حين أخبرته بأنه يقف على بقعة الدماء، ماذا كانت ردّة فعله؟
    Katilin nerede durduğunu çözemedim. Open Subtitles لا أستطيع تحديد أين كان يقف مطلق الرصاص.
    Hayır, onu muayene eden, solunumunun durduğunu söyledi. Open Subtitles لا ،الطبيب الشرعى قال أنها توقفت عن التنفس
    Hayır, onu muayene eden, solunumunun durduğunu söyledi. Open Subtitles لا ،الطبيب الشرعى قال أنها توقفت عن التنفس
    O evdeki tüm saatlerin durduğunu ve ortalıkta gecelikle dolaştığını duydum. Open Subtitles سمعت كل الساعات توقفت في ذلك المنزل وهي تتجول فقط في لباس قصير
    Güvenlik beni dışarı çıkardığında, arabanın orada durduğunu gördüm. Open Subtitles عندما رافقني الأمن للخارج , رأيت السيارة تقف هناك أمام خدم الساحة
    Çünkü mükemmel olmakla o kadar meşgulsün ki bataklıkta durduğunu anlayamadın. Open Subtitles لإنك لم تستطع التغاضي عن غرورك هذا قبل أن تكتشف بإنك تقف على رمال متحركة.
    Bahçeye çıktı ve sonra bahçede durduğunu gördüm. Open Subtitles ماذا حدث اليوم كانت تقف في الحديقه الخلفية و جُل ما استطعت رؤيته أنها كانت وافقه هناك في الحديقة..
    Önünde saklayacağı hiçbir şeyi olmayan bir adamın durduğunu... Open Subtitles "أترين رجل واقف بلا شيء يخفيه" -هل ذلك صحيح؟
    Onların omuzları üzerinde durduğunu biliyordu. Open Subtitles احتفظ بصور هؤلاء الرجال الثلاثة الذين سبقوه عَرِفَ بأنه كان واقفا على اكتافهم
    Sırada durduğunu gördüm, merhaba diyeyim dedim. Open Subtitles لقد رأيتك تقفين في الصف فأعتقدت أنني يجب أن ألقي التحية
    Ölü bir kızın altında durduğunu söylememe gerek var mı yoksa bunu sesli söylemem mi gerekirdi? Open Subtitles بدون الحاجة الى ذكر أنا كانت واقفة تحت البنت الميتة أو أن ذلك الكثير من الهبة
    Yeminini ederken burada durduğunu hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر وقوفك هنا عندما قدمت نذورك
    Evet. Bütün arabaların yolun dışında kenarda durduğunu fark etmediniz mi? Open Subtitles ألم تلاحظ كل السيارات واقفه بجانب الطريق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد