Ne yazık ki, bono duruşmaları tutuklamanın ertesi günü gerçekleştiriliyor, ...bu nedenle eğer ortada endişelenecek bir durum varsa,... artık çok geç. | Open Subtitles | ولكن للأسف جلسات الكفالة تُعقد بعد وقوع الاعتقال بيوم ..فإن كان هناك ما نقلق بشأنه |
Diğer temyiz duruşmaları gibi üç yargıçlı bir panel. | Open Subtitles | إنها لجنة من 3 قضاة مثل كل جلسات الاستئناف |
Yani, başka hiçbir şey yapmadan önce Kongresel duruşmaları halletmeliyiz. | Open Subtitles | بمعنى أن نجتاز جلسات الاستماع في مجلس الشيوخ قبل أن نفعل أيّ شيء آخر |
Afedersiniz, imparatorluk askeri, bu kundaklama duruşmaları genelde ne kadar sürer? | Open Subtitles | عفواً .. أيها الحرس الإمبراطوري كم تطول محاكمات الحرائق هذه؟ |
- Nuremberg duruşmaları gibiydi. | Open Subtitles | -كان مثل محاكمات نورمبرغ -أنا أرى نفسي في البيت |
Kendi karısı suçlandığında, Massachusetts bölge valisi duruşmaları askıya aldı. | TED | عندما اتُهمت زوجته علق محافظ مستعمرة ماساتشوستس المحاكمات. |
Ertesi gün, duruşmalar ve ayrılık duruşmaları hakkında düşündüm. | Open Subtitles | باليوم التالي, بدأت بالتفكير بـ المحاكمات وفصل المحاكمات |
Eğer dava açılacaksa, ki açılacak biliyorum tüm duruşmaları ve keşifleri bırakıp direkt olarak mahkemeye gidelim diyorum. | Open Subtitles | ولو كنت متهماً وأنتم تعرفون أني سأكون، وسوف نتنازل عن جلسات الاستماع والمناقشة ونذهب للحكم مباشرة |
Geri çekil, duruşmaları bana bırak. | Open Subtitles | أريدك أن تتراجعي، دعيني أتولى مسألة جلسات الاستماع |
Başkan, duruşmaları atlatamayacaktı. | Open Subtitles | على الأرجح، لم يكن لينجو الرئيس من جلسات الاستماع |
Bu durum Kefauver duruşmaları olarak ün salacaktı. | Open Subtitles | وفيما بعد عرفت بأسم جلسات استماع كيفافر |
- Senato duruşmaları için vaktimiz yok. | Open Subtitles | لكن الوقت ضيق لإعداد جلسات الاستماع |
- Bu da ne, McCarthy duruşmaları mı? | Open Subtitles | جوزيف مكارثي) رأس جلسات الاستماع) التي نظمها الكونجرس لفضح الشيوعيين معهم ونبذهم في الولايات المتحدة |
Lee Harris'in cinayet duruşmaları bütün bir ulusun kalbini ve zihnini esir aldı. | Open Subtitles | (محاكمات قتل (لي هاريس حازت على قلوب وعقول الدولة |
Katrina ile tanıştığımızda az da olsa cadı duruşmaları yapılıyordu ve yüzlerce kadın cadı olduğu için öldürülmüştü. | Open Subtitles | - عندما إلتقيت بـ(كاترينا)، كانت ... محاكمات الساحرات ... رغم كونها أقل وحشية ... كانت قد سلبت حيوات العديدين |
Mahkeme duruşmaları olmayacak. | Open Subtitles | لا محاكمات |
Hafıza belleği kafatasıma yerleştirilmiş korteks'ten alınan telemetri video ve sesleri, kanıtları ve duruşmaları kaydetmek için yapıldı. | Open Subtitles | حزمة ذاكرة مزروعة في جمجمتي وتسجّل من صوت وصورة من لحائي كي تستخدم كدليل في المحاكمات |
Siz Amerikalılar'ın şu yargı sistemi ve adil duruşmaları. | Open Subtitles | "أنتم الأمريكان و"الإجراءات القانونية "و"المحاكمات العادلة |
Sadece 1930'ların sonlarında Moskova'daki mahkemelerin politik "Şov duruşmaları" değil, teatral performanslar da, ...iyi sahnelenmiş, provaları yapılmıştır. | Open Subtitles | لا، ليس كذلك لم تكن المحاكمات السياسية الاستعراضية التي حدثت في موسكو منتصف وأواخر الثلاثينيات مجرد عروض مسرحية ويجب ألا ننسى ذلك |