ويكيبيديا

    "durumdan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوضع
        
    • الموقف
        
    • الحالة
        
    • موقف
        
    • المأزق
        
    • بالوضع
        
    • الورطة
        
    • المواقف
        
    • الوضعية
        
    • للوضع
        
    • بالموقف
        
    Güzel. İyi. Sizin durumdan haberdâr olduğunuzdan emin olmak istedim. Open Subtitles فقط أردت أن أتأكد من كونك على علم بهذا الوضع
    Ve planım, bulunduğum bu durumdan kurtulmak için bu bilgiyi kullanmak. Open Subtitles ونيتي استخدام تلك المعلومات للهرب من الوضع التي وجدتُ نفسي فيه
    Ben yalnızca durumdan faydalandım firmada yaptığım işlerin kulağına gitmesi için. Open Subtitles لقد أستغللت الموقف فقط لجعلك تغير رأيك بشأن عملي في الشركة
    Bu durumdan kendini kurtarmak için de otoriteye itaat etmek zorunda kalacak. Open Subtitles .. ليخرج نفسه من هذا الموقف يجب أن يعصي السلطة ..
    Yaşamaya uygun diye tanımlayacağımız bir durumdan buna doğru değişti çünkü yaşamın üç gereksinimi burada çok önce mevcuttu. TED وقد تغير عن الحالة التي كانت لِتصنفَه ككوكب صالح للحياة، لأن المتطلبات الثلاثة الرئيسية للحياة كانت موجودة منذ زمن.
    50 yıl içinde orta çağ öncesi durumdan görevini yapan ulus ve devlet ile 100 yıl önceki Avrupa'ya gitmişlerdir. TED في 50 عام إرتقوا من موقف ما قبل العصور الوسطى إلى وضع جيد مماثل لأوروبا منذ 100 عام, بأمم و حالات فعالة مناسبة.
    Sızlanmayı kes ve bizi bu durumdan kurtarmanın bir yolunu bulmaya bak. Open Subtitles كُن هادئاً و فكر بشيئاً ما يُمكنه أن يخرجنّا من هذا المأزق.
    Şimdi her hangi bir şey gibi... ...mevcut durumdan gerçekten farklıdır, ... ...Her zaman bu uçakların denemeleri iyi gitmedi. TED الآن وكأي أمر مختلف حقا عن الوضع الراهن، لم يكن من اليسير دائما تجربة تلك الطائرة.
    Asıl fikir, hava aracının kendini her türlü durumdan kurtarmasını sağlamak. Ve pratik yaparak zamanla performansını artırıyor. TED إن الفكرة هي أن تستعيد الطائرة وضعها بغض النظر عن الوضع الذي تجد نفسها فيه. ومن خلال التجربة سيتطور أداؤها مع الوقت.
    Gerçi bazı yabancı gazeteler durumdan yararlanarak... turistleri korkutmak için iftira dolu söylentiler yayıyor. Open Subtitles حتى إذا كانت بعض الصحف الأجنبية تستغل هذا الوضع لتنشر الاشاعات المغرضة لكي تعيق السياحة
    Kötü bir durumdan iyi sonuçlar çıkarmaya çalışıyorum! Open Subtitles أحاول الاستفادة إلى أقصى حدّ من هذا الوضع السيئ
    Sadece durumdan dolayı karalar bağlamış, oturuyorum. Open Subtitles انا فقط جالساً هنا أقوم بالحِداد على الوضع كله.
    Bu durumdan bu kadar kolay kurtulacağını mı düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقدي بأنك ستفلاتي من ذلك الموقف بهذة السهولة؟
    durumdan haberiniz olması gerektiğini düşündüm. Open Subtitles و رأيت أنك يجب أن تكون مطلعاً على الموقف
    Yetişkin hayatımın çoğunu, kendimi tam olarak böyle bir durumdan korumakla geçirdiğimi fark ettim. Open Subtitles ادركت اننى قضيت معظم حياتى احاول حماية نفسى من مثل هذا الموقف
    Peki, bu durumdan faydalanarak kardeşinin karısını becermendeki gerekçen ne? Open Subtitles ما هو عذرك لاِستغلالك هذه الحالة و تضاجع زوجة أخيك؟
    Aslında, eğer herkes işbirliği yaparsa hepiniz bu durumdan yara almadan kurtulabilirsiniz. Open Subtitles إذا تعاون الجميع معنا فسوف نخرج جميعاً من هذه الحالة بدون أذى
    Bu fırsatı belirli durumdan faydalanmak için kullandık. TED واستغلينا هذه الفرصة لاسثمارها في موقف معين.
    Sen onun annesi değilsin, bir analistsin onu kendi haline bırak, bu durumdan kendisi kurtulacaktır. Open Subtitles أنتِ لستِ أمّـه أنتِ محلّلـة دعيـه وشأنه سيخرج من هذا المأزق لوحده
    Kardinal Strauss, durumdan haberdar edildiniz mi? Open Subtitles كاردينال ستراوس هل تم إخبارك بالوضع الحالي ؟
    İçinde bulunduğum durumdan kurtulmanın tek yolu bu. Open Subtitles هذه هي الطريقة الوحيدة التي أعرفها للخروج من هذه الورطة
    Her neyse,bunun beklenmedik birçok durumdan biri olduğunu ve bir aile kurmaya başladığımız gerçeğini farkına vardım. Open Subtitles على اي حال أدركتُ أن هذا مجرد واحد من المواقف الغير متوقعة التي سأجد نفسي بها مُجدداً بما أننا سننشئ عائلتنا
    İşler biraz karıştı, fakat kötü bir durumdan bir ipucu çıkarabildik. Open Subtitles الأمور تحولت إلى فوضوية قليلاً ولكننا قلبنا الوضعية السيئة إلى المقدمة
    O zaman büyük ulusumuzun halihazırda içinde yer aldığı durumdan da haberdarsındır. Open Subtitles اذاً سوف تكونين مدركة للوضع في أى حال أمتنا العظيمة حالياً وجدت نفسها
    Umarım bizi soktuğun durumdan ötürü mutlusundur. Open Subtitles آمل أنك سعيد بالموقف العصيب الذي وضعتنا فيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد