Robot teknolojisi fabrika duvarlarından dışarı çıkıyor. | TED | لم تعد تكنولوجيا الروبوتات محصورة في جدران المصانع. |
Lobi duvarlarından biri için Japon animasyonlarından uyarlanmış büyük boy bir tablo yapacak,. | Open Subtitles | سيقوم برسم لوحات كبيرة لأحد جدران الردهة |
Lobi duvarlarından biri için Japon animasyonlarından uyarlanmış büyük boy bir tablo yapacak,. | Open Subtitles | سيقوم برسم لوحات كبيرة لأحد جدران الردهة |
Her gün, her saat hatta belki şu anlarda bile karanlık güçler bu şatonun duvarlarından sızmaya çalışıyor. | Open Subtitles | متذكراًحقيقةمقلقة، أنّ في كـلّ يوم ، كـلّ ساعة... وربـّما في هذه اللحظة ، تريد قوى الظلام أن تعصف بجدران هذه القلعة. |
Hayatta ilk defa kale duvarlarından dışarı çıktığım zamandı ve hiç kimse nerede olduğumu bilmiyordu. | Open Subtitles | التي اكون فيها خارج اسوار القصر ولا احد كان عليم بمكاني لقد كنت لست انت تماما |
Zor bir günün ardından biftek yiyeceksen, lanet olası duvarlarından içeriye birisini alacaksan, o ben olmalıyım. | Open Subtitles | لذا، إن كنتَ ستتناول شرائح اللحم مع أحدهم بعد يوم عصيب إن كان أحدهم سيخترق جدرانك اللعينة أعتقد أنّه يجب أن يكون أنا |
Son yaptıkları iş ise şehrin duvarlarından içeri girecek olanları lanetlemek oldu. | Open Subtitles | و اخر شيء فعلوا قبل الموت هو .لعن اي شخص يدخل الي جدران المدينه |
Majesteleri, saldırı altındayız. Şehrin duvarlarından içeri girdiler. | Open Subtitles | سيدي ، نحنُ نتعرض لهجوم لقد إخترقوا جدران المدينة |
Şahinler, daha güzel yerlere gitmek için kanyon duvarlarından yükselirken ileriye ve yukarıya doğru süzülmek için hava akımını kullanır. | Open Subtitles | تستطيع الصقور استخدام الهواء المتصاعد من جدران الوادي للانزلاق إلى الأمام و نحو الأعلى إلى أراض أكثر تسامحا. |
Şu şehir duvarlarından girip çıkmak için sadece üç yol var. | Open Subtitles | هناك ثلاث طرق فقط لداخل وخارج جدران هذه المدينة |
Muhteşem ve harikulade bir gezintiydi. Buz gibi bir su, kabarmış kuru bir hava, örümcekler, yılanlar, Büyük Kanyon'un duvarlarından gelen yaban hayatı iniltileri -- Dünya'nın tüm harika tarafları kontrolümüzün dışında. | TED | كانت رحلةً جميلة ورائعة مياه متجمدة ,طقس حار جاف عقارب , أفاعي حياة برية تعوي من خلال جدران غراند كانيون كل الجانب البهي لهذا العالم خارج سيطرتنا |
Hamuru içeriden itekler, kurabiye duvarlarından kaçmaya çalışır, Ridley Scott'ın göğüs-parçalayan uzaylıları gibi. | TED | ويبدأ بالدفع عكس العجينة من الداخل محاولاً أن يهرب من جدران الكعكة ككائن فضائي من مخترقات الجلد في أفلام رايدلي سكوت . |
Camelot'un duvarlarından Mercia'nın kapısına kadar, her yer kanlarımızla boyandı. | Open Subtitles | لطخت دمائنا الأرض من جدران ( كاملوت ) إلى بوابات ( مرسيا ) ْ |
Dünyadaki en karışık güvenlik duvarlarından birisi o. | Open Subtitles | هذا أحد جدران النارية تطوراً بالعالم (الجدار. (الناري: خادم يعمل على مكافحة الهجمات الخارجية |
Vatikan'ın duvarlarından içeri giriyorlar. | Open Subtitles | ... تحطم خلال جدران الفاتيكان |
Yıllar önce seninle tanıştığımda kendi etrafına ördüğün duvarlarından başka bir şeyin yoktu. | Open Subtitles | عندما قابلتك قبل كلّ هذه السنين... لمْ يكن لديك سوى جدران حولك تحميك لكنْ مُذّاك الحين مع (هنري)... |
Jericho duvarlarından buraya getirildi. | Open Subtitles | (الذي قام بهدم جدران (جيريكو |
Her gün, her saat hatta belki şu anlarda bile karanlık güçler bu şatonun duvarlarından sızmaya çalışıyor. | Open Subtitles | متذكراًحقيقةمقلقة، أنه في كـلّ يوم ، وفي كـلّ ساعة... وربـّما في هذه اللحظة ، تريد قوى الظلام أن تعصف بجدران هذه القلعة. |
Tüm erkekleri öldürürler. Bebekleri şehir duvarlarından atarlar. | Open Subtitles | -سيقتلون كل الرجال ويلقون بالاطفال من فوق اسوار المدينة |
Sonunda duvarlarından biri yıkıldı. | Open Subtitles | أخيراً، واحدٌ من جدرانك قد تحطم. |