Walter, biliyorum beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | والتر،أعلم أنه يمكنك سماعي إستمع إلي يا بني |
Allaha şükür. Beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | الحمد لله الحمد لله أنه يمكنكِ سماعي |
Ve beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | وتستطيعين سماعي أيضا |
Bu gülünç gözlüklerden, söylediğim her kelimeyi duyabiliyorsun değil mi... | Open Subtitles | و يمكنك سماع كل ما أقوله عبر تلك النظارات السخيفة |
Yani insanların ne düşündüğünü duyabiliyorsun. | Open Subtitles | لذا فأنت تستطيع سماع مايفكر به الناس |
Beni duyabiliyorsun o zaman. | Open Subtitles | جيد حتى يمكنك سماعي |
Güzel, beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | جيد حتى يمكنك سماعي |
Hayır, sanırım sen beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | أظن بأنك تستطيع سماعي |
Güzel, beni duyabiliyorsun. Pekala, dinle. | Open Subtitles | جيد، يمكنك سماعي اذا استمع |
Ve biliyorum ki beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | وأعرف أن بوسعكِ سماعي. |
-Beni duyabiliyorsun, Dave! | Open Subtitles | يمكنك سماعي ، ديف! |
- Sesleri kes. - Beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | اصمت - يمكنك سماعي - |
Beni duyabiliyorsun! | Open Subtitles | أعرف أنّك تستطيع سماعي! |
Beni duyabiliyorsun, biliyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}.أعرف أنك تستطيع سماعي |
Casey, biliyorum beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | كايسي)، أعلم أنه يمكنكِ سماعي) |
Beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | تستطيعين سماعي |
Beni duyabiliyorsun. | Open Subtitles | تستطيع سماعي. |
Çünkü karşındaki kişinin ne düşündüğünü duyabiliyorsun. | Open Subtitles | لأنّك يمكنك سماع ما يفكّر به الشخص الآخر. |
Pencereyi açınca her kelimesini duyabiliyorsun. | Open Subtitles | و النافذة مفتوحة يمكنك سماع كل شئ |
Müzikte duyabiliyorsun bunu, değil mi? | Open Subtitles | يمكنك سماع ذلك في الموسيقى، صحيح؟ |
Artık müziği duyabiliyorsun, değil mi Henry? | Open Subtitles | تستطيع سماع الموسيقى الآن، أليس كذلك (هنري)؟ |
Çünkü herkesin düşüncesini duyabiliyorsun. | Open Subtitles | لأن بإمكانك سماع أفكار الجميع |