Benim bu börekten kaçamayacağım gibi sen de duygularından kaçamazsın! | Open Subtitles | لا يمكنك تفادي مشاعرك كما لا يمكنني تجاهل السبرنغ رول |
Kişisel duygularından ötürü mü Kral'a isyan edenleri bağışladığını söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقصد أن مشاعرك الشخصيّة أدّت لصفحك عن أنفس معارضي الملك؟ |
Senin kendi duygularından haberin yok. Seni onunla birlikteyken gözlemledim. | Open Subtitles | أنتِ لا تدركين حقيقة مشاعرك أنا راقبتك وأنتِ معه |
Ama onun duygularından emin olmadan kendi duygularını serbest bırakma. | Open Subtitles | ولكن لا تطلقي العنان لمشاعرك حتى تتأكدين من مشاعره. |
Acımasız kocasına olan nefretinden, bana olan duygularından ondan kurtulmak için korkunç bir şey, onu zehirlediğinden söz etti. | Open Subtitles | كراهيتها لزوجها العنيف و عن مشاعرها المتزايدة لي و عن الوسيلة الشنيعة التي اتخذتها |
Benim geldiğim yerde, insanlar duygularından bahsetmezler. | Open Subtitles | ...الناس فقط لا الـ يتحديثون عن مشاعرهم ، من حيث أتيت |
Kafayı katmanlarla bozmuşsun, soğan çocuğu. Kendi duygularından korkuyorsun | Open Subtitles | أنت مغطى بالطبقات الخادعة يا فتى البصل أنت تخاف من مشاعرك |
Katmanlarına o kadar gömülmüşsün ki, kendi duygularından korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت ملتف بالطبقات تماماً وتخشى مشاعرك الشخصية |
- Bu adama karşı olan kişisel duygularından vazgeç. - O en eski dostlarımdan biri. | Open Subtitles | . ضعى مشاعرك له جانباً . هو واحد من أصدقائى القدامى |
Bu yarışma senin duygularından daha mı önemli? | Open Subtitles | أعني، هل هذه البطولة أكثر أهمية من مشاعرك ؟ |
İletişim. Sen durmadan duygularından bahsediyorsun. | Open Subtitles | انت لا تريد ان تسكت عن مشاعرك والشيئ الوحيد الذي |
Ama iş duygularından bahsetmeye gelince unut gitsin, siyanür çiğnemeyi yeğlersin. | Open Subtitles | ،لكن عندما يتعلق الأمر بالتحدث عن مشاعرك |
- Tamam, çünkü Marta'nın başına gelenler hakkındaki duygularından bahsetmek ister misin diye merak ettim. | Open Subtitles | حسناً , بسبب لقد كنت أتسائل ربما أذا أردتي الحديث حول مشاعرك حول ما حدث لمارتا |
Bazı şeyleri doğru olarak görebilmek için kendi duygularından kopman gerek. | Open Subtitles | لابد أن تحرري نفسك من مشاعرك الخاصة لتري الشيء كما هو في الواقع |
O adamı çivilemek için kendimi paraladım ama taş kırıp, bir uçtan bir uca ray döşerken hapiste çürüyeceğine, şimdi duygularından dem vururken, rahat bir akıl hastanesinde kalacak. | Open Subtitles | عملت جاهدًا لأمسك بهذا الرجل والآن سوف يقيم في مصحة مريحة للأمراض العقلية للتحدّث عن مشاعره |
Bir psikopat olarak, duygularından bağımsız olması gerekirdi. | Open Subtitles | سيكون منفصلًا عن مشاعره لكونه معتلًّا نفسيًّا |
Albay kız kardeşime olan duygularından bahsetti mi? | Open Subtitles | هل حدثك الكولونيل عن مشاعره تجاه أختي؟ |
Maalesef onun bana olan duygularından şüphe edemezsin. | Open Subtitles | للأسف لا يمكنك التشكيك في مشاعرها نحوي |
Ve siz de onun duygularından mı endişe ediyorsunuz? | Open Subtitles | و أنت قلقة بشأن مشاعرها |
Aiden Mathis ile olan çözülmemiş duygularından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيكِ عن مشاعرها المعلّقة تجاه (ايدن ماثيس) |
Travis pek duygularından bahsetmeyi seven birisi değildir. | Open Subtitles | ليس (ترافس) ممّن يتحدّثون عن مشاعرهم تجاه الأمور |
Tüm bu insanlar duygularından bahsediyorlar. | Open Subtitles | كل أولئِك الناس يتحدثون عن مشاعرهم... |
Çocuklar, anne babalarının sorunlarından ve duygularından etkilenirler. | Open Subtitles | الأطفال يتأثرون بالمشاكل والعواطف بين أبويهم |