Büyüdükten sonra ailelerinden duymalarındansa benden duymaları daha iyi oldu. | Open Subtitles | من الأفضل أن يسمعوا هذا مني الآن على أن يسمعوه من آبائهم حين يكبروا |
Öyle olduğunu duymaları gerekiyordu. Onu senin kadar iyi tanımıyorlardı. | Open Subtitles | كان من المهم أن يسمعوا هذا لكنهم لم يعرفوه كما تعرفينه أنت |
Çocukların her gün kelimeler duyması gerekiyor ve yalnızca gündelik sohbetlerimizi değil, nadir kelimeleri de duymaları gerek: paylaştığımız ortak sözlüğün dışında yaklaşık 10.000 kelime var. | TED | يحتاجُ الأطفال إلى سماع الكلمات كل يوم، وليس فقط السماع إلى محادثاتنا اليومية، عليهم ان يسمعوا الكلمات النادرة، التي هي خارج القاموس المألوف الذي نتشاركه وتبلغُ كلماته حوالي 10،000. |
Şimdi cephedeki askerler duymaları gereken şeyleri duyacak. | Open Subtitles | من الان وصاعدا , الرجال المقاتلين فى فيتنام سوف يسمعون ما يجب ان يسمعوه تحديدا |
Bu şekilde duymaları gerekeni duymuş oluyorlar. | Open Subtitles | بتلك الطريقة يسمعون ما يحتاجون لسماعه |
Bizden duymaları daha iyi olur. | Open Subtitles | الأفضل يسمعون الحقائق مننا. |
Benim duyduklarımı duymaları, benim gördüklerimi görmeleri lazımdı ve ayrıca anladım ki, asıl acı çeken Filistinlilerin, hikayelerini anlatabilmelerine ihtiyacımız vardı, olayı dışarıdan izleyen gazetecilerin ya da yöneticilerin değil. | TED | أريدهم أن يسمعوا ما سمعت, أنا في حاجة إليهم لمعرفة ما رأيت, لكنني فهمت أيضا, أنني أريد أن يكون الفلسطينيين أنفسهم, الناس الذين يعانون, قادرين على سرد قصصهم الشخصية, وليس الصحفيين أو المخرجين الذين يأتون من خارج البلد. |
Büyücü, beni duymaları lazım. | Open Subtitles | ويزارد, احتاجهم ان يسمعوا |
Bunu duymaları gerek. | Open Subtitles | يجب ان يسمعوا هذا . |
Bunları Dan' dan duymaları bence çok mükemmel olur. | Open Subtitles | أعتقد أنّه سيكون رائعا لو أنّهم يسمعون ذلك من (دان) |
Sizden duymaları, en iyisi olur. | Open Subtitles | آجلا أو عاجلا ، الأفضل أن يسمعوه منك |