ويكيبيديا

    "duymamış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يسمع
        
    • تسمع
        
    • سمع
        
    • يسمعوا
        
    • لم أسمع
        
    • تسمعي
        
    • لم اسمع
        
    • تسمعوا
        
    • سَمعَ
        
    • يسمعها
        
    • لم أسمعك
        
    • يستطع سماع
        
    • لم يسمعني
        
    • لم يسمعه
        
    • لم تسمعينني
        
    İnanabiliyor musunuz, burada çalışmaya başlamadan önce bunu hiç duymamış? Open Subtitles أتصدقين أنه لم يسمع عن هذا قبل أن يعمل هنا؟
    Çöp kutuları, mazgallar. Ama kimse de silah sesi duymamış. Open Subtitles سلات النفايات، مصارف المياه لكن لم يسمع أحد طلقة أيضاً
    İki yıl önce acai'yi hiç duymamış olman sence de garip değil mi? Open Subtitles لا أعتقد أنه أمر غريب أنه منذ عامين أنك لن يسمع حتى أكي؟
    Bu olaylardan uzak durmak istediğimi daha önce söylediğimde, duymamış mıydın? Open Subtitles الم تسمع ما قلت؟ إن كنت أرغب بالبقاء في خَيَال ؟
    Kimse hiç bir şey görmemiş duymamış ve hiç kimse polise konuşmuyor. Open Subtitles لا أحد سمع شيء، لا أحد رأى شيء، ولا أحد تحدّث للشرطة.
    Pekâlâ, bizi duymamış olanlar için: Korsan Partisi olarak, İnternet'e bayılıyoruz. TED إذاً، للذين لم يسمعوا بنا: في حزب القرصان، نحن نُحب الإنترنت.
    Kimse bir şey görmemiş ya da duymamış. Güzel bir başlangıç oldu. Open Subtitles لم يرَ أحدٌ أي شيء، لم يسمع أحدٌ أي شيء انطلاقة مبشرة
    Bir sürü konuk varmış ama hiçbiri odaya giren birini duymamış. Open Subtitles و الكثير من النزلاء لم يرى أو يسمع أحدهم أي دخلاء
    Bazılarınız Dr.King in suikaste uğradığını duymamış olabilir TED ربما لم يسمع البعض منكم ان دكتور كينغ قد اغتيل,
    Ben sadece bu şeyleri merak ediyorum. Sanırım aşağı yuvarlandığını hiç kimse duymamış. Open Subtitles انتابني فقط بعض الفضول أظن لم يسمع أحد شيئاَ حينما سقط
    Birçoğunun adını duymamış olsak da, onlar çağımızın algısını derinden etkilediler. Open Subtitles الذين حتى وإن لم يسمع بهم مُعظمنا، كان لهم تأثيراً عميقاً على طبيعة عصرنا،
    Makineli silahların sesini duymamış. Open Subtitles قال أنه لم يسمع المدافع الرشاشة الغناء في هذه الحرب.
    Hiç duymamış. O, arabalar hakkında her şeyi bilir. Open Subtitles لم تسمع عنه أبداً وهي تعرف كل شيء عن السيارات
    Ne dediğimi duymamış olabilirsin. Ben DEA'denim. Open Subtitles حسنآ, يبدو انك لم تسمع ما قلت, أنا شرطى أتعرف ما يعنيه ذلك؟
    Babam hakkında birşey duymamış gibi davrandı fakat dolabının üzerinde bu resmi buldum. Open Subtitles لقد تظاهرت انها لم تسمع اخبار منه و لكنى وجدت تلك الصورة
    Okul parkında, hiç kimse, şüpheli bir şey duymamış veya görmemiş. Open Subtitles ما من أحد في ساحة سيارات المدرسة سمع أو رأى شيء مُريب.
    Okul parkında, hiç kimse, şüpheli bir şey duymamış veya görmemiş. Open Subtitles ما من أحد في ساحة سيارات المدرسة سمع أو رأى شيء مُريب.
    İşte size Öklit'in paralel postülatını hiç duymamış iki yaratık -- postülata karşı gelmenin imkansız olduğunu bilmiyorlardı, sadece karşı geliyorlardı. TED هنا مخلوقان لم يسمعوا قط بمسلمات اقليدس الموازية لم يعرفوا أنه مستحيل إنتهاكها، وهم ببساطة يحققانها.
    Biliyor musunuz, bunu daha önce hiç duymamış değilim. Open Subtitles أتعلمين ، أنا لم أسمع مثل هذا الكلام من قبل
    Birazcık dahi komik bir şey söylerse, daha önce hiç bu kadar komik bir şey duymamış gibi gül. Open Subtitles لو قالَ أيّ شيءٍ مُضحك,إضحكِ وكأنكِ لمْ تسمعي شيئًا مُضحِكًا كالذي قاله.
    Sormamın sebebi son zamanlarda adının geçtiğini hiç duymamış olmam. Open Subtitles أنا استفسر فقط لأن لم اسمع عنك في الأرجاء مؤخراً
    Jamba Juice'u hiç duymamış olmanıza inanamıyorum. Open Subtitles صحيح .. لاأستطيع التصديق أنكم لم تسمعوا بـ عصير جامبا
    Kimse onun adını duymamış. Open Subtitles ولا أحد سَمعَ عنه أبداً، أَعْرفُ.
    Profesör bunun bir dil olduğunu söylüyor. Ama konuşulduğunu hiç duymamış. Open Subtitles البروفيسور يقول انها لغة لم يسمعها تنطق بصوت عالي من قبل في حياته.
    Bunu söylediğini duymamış olayım. Senden hoşlanmaya başlamıştım. Open Subtitles أتمنى أنني لم أسمعك تقول هذا لقد بدأت أحبك
    Kayıtlara göre yolun iki tarafına da bakmış fakat kamyonun çalan kornasını duymamış. Open Subtitles في التقرير قالوا أنه رأى في كلا الجانبين ولكنه لم يستطع سماع الشاحنة وهي تنبهه
    Ama ne zaman her şeyin bittiğini söylesem beni duymamış numarası yapıyor. Open Subtitles . لكن عندما أخبره أن الأمر أنتهى . يتظاهر بأنه لم يسمعني
    Bunu daha önce duymamış olan şanslı kişilere söyleyebileceğim sesi Brüksel lahanası nasıl ses çıkarırsa öyledir tabii Brüksel lahanaları konuşabilseydi. Open Subtitles الى الشخص المحظوظ الذى لم يسمعه أقول له : تخيل كيف يكون صوت كرنب صغير
    Blair sana seni sevdiğimi söyledim, ve sen beni duymamış gibi davrandın. Open Subtitles ..بلير ، لقد أخبرتك بأني أحبك وأنتِ تظاهرتِ بأنك لم تسمعينني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد