eğlenmek için icat ederiz. Buluş yapmak çok eğlencelidir. Kar elde etmek için de icat ederiz. | TED | نحن نخترع للمتعة. الإختراع شئ ممتع فعلا. و نحن أيضا نخترع لكسب المال. |
Ve balinalar beşinci olarak, sadece eğlenmek için öldürür. | Open Subtitles | و السبب الخامس الذي يجعل الحيتان تقتل هو للمتعة |
Sonra, sadece karşılaştırmak için, sadece eğlenmek için, yatay eksende kişi başına düşen GSYİH bulunmakta. | TED | ومن ثم، فقط للمقارنة، للمرح فقط، على المحور الأفقي نصيب الفرد من الناتج الإجمالي المحلي. |
eğlenmek için, köpeklerle çocukları aynı yere kaparlar et için savaşmalarını izlerlerdi. | Open Subtitles | للتسلية رموا الأطفال إلى الحفر مع الكلاب الجائعة ليتصارعوا من أجل اللحم |
Ve eğlenmek için öfke patlamasıyla ilgili derslere gidiyorsun öyle mi? | Open Subtitles | و تذهب للمحاضرات عن إثارة غضب فقط من أجل المتعة ؟ |
Bu yalnızca eğlenmek için yaptığımız şeylerden biri. Bakalım ileride neler olacak | TED | لن أزعجكم بسردها. لكنه أحد الأشياء التي حاولناها فقط من أجل المرح وأنظروا أين وصلت. |
Bu bir oyun. Ya eğlenmek için ya da kazanmak için oynarsın. | Open Subtitles | إنها لعبة، بإمكانك اللعب للمتعة أو اللعب للفوز |
Bulunması gereken şey sadece buna ilave bir sistem... 10 yaşındaki çocukların çoğu ağaçlara tırmanırlarken sen eğlenmek için ne yaparsın? | Open Subtitles | ولكنّ، ما كنّا بحاجة لاختراعه هو ..نظام لنقوم بـ بينما أطفال العاشرة يتسلّقون الأشجار مالذي تفعله للمتعة ؟ |
Bu şehirde son zamanlarda eğlenmek için çok az kültürel faaliyet oldu. | Open Subtitles | كان هناك القليل من الثقافة البعيدة للمتعة في هذه المدينة في الآونة الأخيره |
Snorky'le eğlenmek için bir gönüllü istiyorum. Eğer istiyorsanız ellerinizi... | Open Subtitles | والآن نحتاج إلى متطوع للمرح مع سنوركي لذا ارفع يدك فقط إذا كنـــ |
Dosyalarını gözden geçiriyorum ve eğlenmek için kara büyüyü araştırıyordum. | Open Subtitles | حسناً , كنت أفتش في ملفاتها وأبحث عن السحر , للمرح... |
eğlenmek için ne mi yaparım, Hanımefendi? | Open Subtitles | ما الذي أفعله للمرح يا سيدتي ؟ |
eğlenmek için bazen kadınları ayak bileklerinden buraya bağlayıp onlara tecavüz ediyorlar. | Open Subtitles | أحيانا للتسلية يكبلون النساء من أرسغ الأقدام لإغتصابهم |
Evet, bu çocuklar eğlenmek için, sokaktaki insanları ölesiye dövüyorlar! | Open Subtitles | أجل هؤلاء الأطفال يضربون شخص في الشوارع للتسلية |
eğlenmek için küçük bir kaçamaktı | Open Subtitles | لقد كان شيئا سريا صغيرا عملناه من أجل المتعة |
eğlenmek için neler yapıyorsunuz bakalım? | Open Subtitles | موريل إذاً ماذا تفعلون من أجل المتعة هنا؟ |
Bunu sadece eğlenmek için yaptık, neler olduğunu görmek için. | TED | فعلنا ذلك فقط من أجل المرح لنرى ماذا سيحدث. |
Fırtınadan eğlenmek için değil, güvende olmak için kaçacağız. | Open Subtitles | نحن سنقود هذا الشيء للخارج ليس من أجل المرح , للأمان |
eğlenmek için yaptığım şey bu. | Open Subtitles | ذلكَ ما أفعلهُ من أجل التسلية و المرح. |
Utanmana gerek yok, bu sadece eğlenmek için. Tamam, tamam. Önemli değil o zaman. | Open Subtitles | بالله عليك , لا تكوني خجولة لأجل المتعة فقط |
Bunu eğlenmek için yapıyorsa, bunu planlıyor olmazdı. | Open Subtitles | لو كان يفعل هذا لأجل المرح .فلن يكون بهذا الحرص |
Ama eğlenmek için gitmiyorum ki. Çok sıkı çalışmam lazım en az bir yıl! | Open Subtitles | ولكنني لست ذاهبة لقضاء وقت ممتع ساقوم بالتدريب لمدة سنة على الاقل |
eğlenmek için. Beni de davet ettiler. Belki... | Open Subtitles | فقط للاستمتاع بعض الشيء و قد دعوني لمرافقتهم, لذا |
eğlenmek için çok kadın var ama evlenmek için yok. | Open Subtitles | هناك نســاء تكفي للمزاح والعبث، لكن ليس للزوّاج |
Bir kızı haftada birkaç kez, eğlenmek için gördüğünde hemen karını boşayacağını düşünüyor. | Open Subtitles | تقابل فتاة كل إسبوع لتستمتع ثم تعتقد أنك ستطلق زوجتك |
Sadece eğlenmek için ne yaptığını anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | مجرد محاولة لمعرفة ما تفعله من اجل المتعة. |
Bence bunu birkaç saatliğine eğlenmek için içmeliyiz. | Open Subtitles | اعتقد ان بوسعنا تدخين هذا الدم والحصول على النشوة لبضع ساعات |