ويكيبيديا

    "eşimle birlikte" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مع زوجتي
        
    Ara sıra, eğer şanslıysam, eşimle birlikte yemeğe gitmeyi severiz ve yedi yaşından küçük üç çocuğumuz var. TED بين حين وآخر، إذا حالفني الحظ، أحب الذهاب مع زوجتي لتناول العشاء، ولدينا ثلاثة أطفال تحت سن السابعة،
    Şubat 2013'te eşimle birlikte Singapur'a taşındık. TED في فبراير 2013، انتقلت للعيش مع زوجتي في سنغافورة.
    eşimle birlikte genelde çoğu konuda anlaşırız. Fakat Uber kullanmak kesinlikle onlardan biri değildi. TED عندها اتفقت مع زوجتي على أشياء كثيرة، ولكن استخدام سيارات أوبر ليس واحدًا منها.
    Eğer 20. evlilik yıldönümümüzde eşimle birlikte olma şansım olsaydı, gelip beni başka bir kadınla yakalamazdı. Open Subtitles أجل، لدي، ولو كنتُ محظوظاً بما فيه الكفاية لأكون مع زوجتي في ذكرنا الـ20، لن تدخل وتجدني مع إمرأة أخرى.
    Gidiyorum çocuklar. eşimle birlikte bu gece dans etmeye gidiyorum. Open Subtitles ـ لديّ ما أفعله، سأذهب لرّقص مع زوجتي الليلة.
    Hawaii'de yeni eşimle birlikte yüzmekten ve dört haftalık kesintisiz bir seksüel deneyim yaşamaktan yeni döndüm. Open Subtitles لقد عدت للتو من أجازة ست أسابيع من التجارب الجنسية والغوص مع زوجتي الجديده في هاواي
    Finsbury Park'a tekrar gelecektim çünkü ne yazık ki hâlâ orada yaşıyordum yeni eşimle birlikte, oldukça kötü şartlarda. Open Subtitles اعود مرة أخرى لـ فينسبري بارك لاني للاسف لازلت اعيش هناك في ظروف غير مستقرة مع زوجتي الجديدة.
    Benim için dua etti, eşimle birlikte benim masamda oturdu ve yemek yedi. Open Subtitles لقد صلى معي، وجلس على مائدتي مع زوجتي وأكل من طعامي.
    eşimle birlikte kitap etkinliğine gidiyormuşsunuz. Open Subtitles حسنا... أنت تخرج مع زوجتي لبعض أجتماعات الكتب؟
    - Evde eşimle birlikte hastalanan oğlumu uyutmaya çalışıyordum Open Subtitles -في البيت مع زوجتي تحاول تنويم إبني المصاب بمغص هناك بوّاب على المبنى، لذا يمكنكَ التأكّد
    İstediğim vakit asla eşimle birlikte tek başıma odamda kalamam! Open Subtitles مع زوجتي لاننا جميعا ننام في نفس الغرفة
    Ama şimdi bugünü eşimle birlikte geçirmek istiyorum. Open Subtitles لكن الآن... أريد أن أقضي اليوم مع زوجتي.
    (Gülüşmeler) Seriyi seneler sonra eşimle birlikte izlerken buna benzer bir sahne çıktı ve ne kadar güzel olduğunu söyledim. TED (ضحك) في الحقيقة شاهدت السلسلات مع زوجتي بعد سنوات، وظهر مشهد كهذا، فأخبرتها كم كان ذلك جميلاً.
    eşimle birlikte kalacağım. Open Subtitles أنا هنا مع زوجتي
    Evde eşimle birlikte. Gerçekten mi? Open Subtitles في المنزل مع زوجتي
    Aşırı tepki gösterdim çünkü Sean eski eşimle birlikte yaşıyor. Open Subtitles بالغت في ردة فعلي بسبب... (شون) يعيش مع زوجتي السابقة.
    eşimle birlikte geleceğim. Open Subtitles سأحضر مع زوجتي - هل تزوجت؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد