Siz ve misafirleriniz bu gece yemekte bize eşlik etmek ister misiniz? | Open Subtitles | لقد كنت أتسائل إن كان بإمكانك و ضيوفك الإنضمام إلينا على العشاء الليلة |
Evet, sana eşlik etmek isterdik, ama Los Angeles'dayız. | Open Subtitles | كم نود الإنضمام إليك ولكننا فى لوس أنجلوس |
Durum çok ciddi. Bu ihtiyara eşlik etmek zorundayım. | Open Subtitles | انظرو يا رفاق لدي حالة خطيرة هنا كنت أحاول مرافقة هذا الرجل |
O yüzden mümkünse size dışarı kadar eşlik etmek istemiyoruz. | Open Subtitles | لذا ، إذا كنت لا تمانع لا اريد ان يكون لك مرافقة من المبنى |
Bir hafta önce, Subay Bertino, Giuliano'ya Siena'ya giderken eşlik etmek için izin istedi. | Open Subtitles | قبل أسبوع, طلب ضابطي (بيرتينو) الإذن ليصاحب (جوليانو) إلى (سيينا). |
Bana verilen emir, sınıra kadar size eşlik etmek... ve öteki tarafa geçtiğinizden emin olmak. | Open Subtitles | الأوامر كانت أن أرافقك إلى الحدود وأراك سليم عبر الحدود |
Sana eşlik etmek istiyormuş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لا يبدو و كأنها تريد رفقتك |
Bilgelik yürüyüşüme çıkmak üzereydim. Bana eşlik etmek ister misin? | Open Subtitles | لقد كنت علي وشك الذهاب لمسيرتي الحكيمة ، اتود الإنضمام إليّ؟ |
Bu akşam yemekte bana eşlik etmek isteyip istemeyeceğinizi merak etmiştim. | Open Subtitles | كنتُ أتسائل إذا كُنتِ تودّين الإنضمام معي على العشاء في هذا المساء؟ |
Divanı harpte Kaptanınıza eşlik etmek istemeyenler. | Open Subtitles | أولئك الذين لا يريديون ، بإمكانهم الإنضمام لقبطانهم في محاكمة عسكرية |
eşlik etmek istersen akşam Lola'nın mekanında bir şeyler içeceğim. | Open Subtitles | سأكون في حانة لولا لو أردتِ الإنضمام إلي أنتِ تدين لي بواحدة |
Karınıza eşlik etmek ister misiniz? | Open Subtitles | هل ترغب فى الإنضمام إلى زوجتك؟ |
Akşam yemeğinde bana eşlik etmek ister misin? | Open Subtitles | أتودّي الإنضمام إليّ على العشاء الليلة؟ |
Belki Başkan Yardımcısı'na arabasına kadar eşlik etmek istersiniz... | Open Subtitles | لكن انت يمكنك مرافقة نائب الرئيس لسيارتها مبهج. |
-Evet, şey, gençlere eşlik etmek zor olabiliyor. | Open Subtitles | مرافقة فتاة صغيرة من الممكن أن يكون متعباً |
Tüm yapmamız gereken mahkuma Belgrad' a kadar eşlik etmek. | Open Subtitles | كل ما علينا القيام به (مرافقة السجين إلى (بلغراد |
Sana konferans odasına kadar eşlik etmek için. | Open Subtitles | مرافقة إلى غرفة الاجتماعات |
Bir hafta önce, Subay Bertino, Giuliano'ya Siena'ya giderken eşlik etmek için izin istedi. | Open Subtitles | قبل أسبوع, طلب ضابطي (بيرتينو) الإذن ليصاحب (جوليانو) إلى (سيينا). |
May bize o çılgın duvarla çıktığın randevu hakkında belirli talimatlar verdi, eşlik etmek zorundaydım. | Open Subtitles | أنت ذاهب في موعد مع الحائط المجنون، علي أن أرافقك. |
Kız arkadaşlarım size eşlik etmek için can atardı. | Open Subtitles | صديقاتي ستتنافس على رفقتك |