Bilmeniz gerekir ki o üniversitedeyken... edebiyata ve din bilimine ilgi duyardı. | Open Subtitles | يجب ان تعرف لقد كان معروفاً في الجامعة في الأدب والعلوم الإلهيه |
Bu arada Ahjussi, edebiyata meraklısın galiba. | Open Subtitles | اه، لكن أجوشي، لابد أنّك تحبّ الأدب |
edebiyata ve dillere daha fazla ilgi duyuyordum. | Open Subtitles | وكنت دائماً أنجذب إلى الأدب واللغات |
edebiyata düşkün erkekleri severim. | Open Subtitles | انا احب الرجل الذي له علاقة بالأدب |
Aslına bakarsanız, edebiyata ve felsefeyle çok ilgili olan oldukça olağan dışı bir başvuru var. | Open Subtitles | في الحقيقة, هناك طالب غير اعتيادي... يظهر اهتماماً كبيراً بالأدب و الفلسفة |
Her zaman "Tarafsız okuyucu edebiyata en büyük armağandır" ve "Okumak en kutsal meslektir" falan derdi. | Open Subtitles | هي كانت دائما تقول مثلا القارئ غير المتحيز" "هو اعظم هبة للأدب "و " القراءة هي اعظم عمل وما الى ذلك |
Ve Dooley, Medora lisesi öğrencilerinin edebiyata olan sevgilerini diri tutmayı kendisine görev edinmişti. | Open Subtitles | "وجعل (دولي) من واجبه أن يحرص على أن يحافظ طلاّب ثانوية (ميدورا)" -على حبّهم للأدب" " |
Ben ve karım edebiyata karşı müthiş saygı duyarız. | Open Subtitles | أنا وزوجتي نعشق الأدب |
edebiyata benzer. | Open Subtitles | إنه مثل الأدب |
Linda, edebiyata sığındı. | Open Subtitles | وجدت (ليندا) ملاذها بالأدب |
edebiyata olan tutkum kalabilir mi? | Open Subtitles | هل لي أن أحتفظ بحبي للأدب ؟ |