ويكيبيديا

    "edecek bir şey" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • شيء يدعو
        
    • شيء من شأنه
        
    • يوجد داعي
        
    • هناك شيء يستدعي
        
    • هناك ما يدعو
        
    • شيء لنقلق
        
    • شيء يجعلني
        
    • شيء يستحق
        
    • شيئ يدعو
        
    • ستترك البلاد
        
    Endişe edecek bir şey yok demek aptalca olur. TED ومن الغباء القول أنه لايوجد شيء يدعو للقلق.
    Lois, söz; her şey yoluna girecek. Endişe edecek bir şey yok. Open Subtitles أعدكِ أن كل الأمور على ما يرام، لا شيء يدعو للقلق
    Ona bakınca başka bir dünyaya kaçmama yardım edecek bir şey istiyorum. Open Subtitles عندما نظرت اليها اردت شيء من شأنه ان يساعدني للهرب لعالم اخر
    Dert edecek bir şey olmadığını söylemiştim sana. Open Subtitles لقد أخبرتكِ أنه لا يوجد داعي للقلق
    Hayır, inkar edecek bir şey olduğunu inkar ediyorum. Open Subtitles لا، بل أنكر أنّ هناك شيء يستدعي الإنكار
    Eminim ki endişe edecek bir şey yok. Open Subtitles أنا متأكدة بأنه ليس هناك . ما يدعو للقلق
    Evet, kesinlikle endişe edecek bir şey yok. Open Subtitles أجل، لا شيء لنقلق بشأنه بالتأكيد
    Geliyorum. Beni düğün yaptığıma pişman edecek bir şey yapma sakın. Open Subtitles أنا آتٍ لاتفعلي شيء يجعلني أندم على هذا العرس
    Havalimanından çıkartılıp buraya getirilmeyi hak edecek bir şey yapmadım. Open Subtitles لم أفعل أي شيء يستحق أن يُقبض عليّ في المطار وأُحضر إلى هنا
    İyi ama, merak edecek bir şey yok. Kapamam gerek. - Görüşürüz. Open Subtitles هو بخير، لا شيئ يدعو للقلق ، لكن يجب علي الذهاب
    Artık merak edecek bir şey kalmadı. Open Subtitles أنت ستترك البلاد
    "Burada endişe edecek bir şey yok" diyorsun ve sonra Paris'te ananas olduğunu söylüyorsun. Open Subtitles انتي تقولين، انه شيء واضح لا شيء يدعو للقلق وبعد ذلك انه اناناس في باريس
    Endişe edecek bir şey olmadığına eminim. Open Subtitles أنا متأكد من أنه لا شيء يدعو للقلق
    İçeride endişe edecek bir şey olmadığını söyledi. Open Subtitles قالت انه لم يكن شيء يدعو للقلق بالداخل
    Endişe edecek bir şey yok, hayatım. Open Subtitles لا شيء يدعو للقلق ..
    Seni ömür boyu hapse mahkum edecek bir şey soygun haberlerini, söylentileri yanan evin içinde gördüğü şeyle birleştirdi. Open Subtitles شيء من شأنه أن يُرسلك إلى السجن لمدى الحياة عندما يرى تقارير الأخبار عن السرقة وسيربط معاً ما رآه داخل ذلك المنزل.
    Bu insanlara gerçekten yardım edecek bir şey. Open Subtitles شيء من شأنه مساعدة أولئك الناس
    Merak edecek bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد داعي للفضول
    Hayır, inkar edecek bir şey olduğunu inkar ediyorum. Open Subtitles لا، بل أنكر أنّ هناك شيء يستدعي الإنكار
    Merak edecek bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك ما يدعو للقلق
    Merak edecek bir şey yok. Open Subtitles لا, لا, لايوجد شيء لنقلق بشأنه
    Beni, bu adamın hapse dönmesinden daha mutlu edecek bir şey olamaz. Open Subtitles لا شيء يجعلني أسعد من رؤية هذا الرجل يعود للسجن.
    Ama her şey ortaya çıktıktan sonra, en başta endişe edecek bir şey olmadığını anladım. Open Subtitles ولكن الأن بما أن الحقيقة ظهرة للعلن أدركت بأنه لم يكن هنالك شيء يستحق القلق بشأن البدء معه
    Merak edecek bir şey yok. Selam. Open Subtitles لا شيئ يدعو الى القلق مرحبا BDI
    Artık merak edecek bir şey kalmadı. Open Subtitles أنت ستترك البلاد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد