Mekanı tespit eder etmez bir koruyucu tim gönderin. | Open Subtitles | ثمّ أرسل فريق حماية بمجرد أن نتعرف على الموقع |
Yerini tesbit eder etmez bana bu numaradan ulaş. | Open Subtitles | اعد الاتصال بى على هذا الرقم بمجرد أن تعرف موقعه |
Gözetim kasetlerinden kimliği teşhis eder etmez, onu bir veri tabanına göndereceğiz ve kim olduğunu bulacağız. | Open Subtitles | بمجرد أن تتمكني من التعرف عليه من أشرطة المراقبة، سنتمكن من ارسالها إلى قاعدة البيانات وسنعرف من يكون |
O yüzden sizler özür dileyip suçunuzu itiraf eder etmez günahınızı bağışlayıp, erdem yolunda yürümeye devam edeceğim. | Open Subtitles | عندما تعتذر قريبا وتضع حدا لتجاوزاتك أنا سَأُبرّئُك وأَستمرُّ على طول طريقِ الصواب |
Beklediğim şeyi elde eder etmez onlara tam bir profil çıkarabileceğimi söyledim. | Open Subtitles | قلت انى استطيع القيام بتحليل لأجلكم بمجرد ان احصل على ما احتاجه |
Yerini tesbit eder etmez, onları saldırı pozisyonuna geçireceğim. | Open Subtitles | بمجرد أن نحصل على مكان، سأعطي الأمر بالهجوم |
Bence doktorlar sizi taburcu eder etmez, eve gitmelisiniz, dedektif. | Open Subtitles | أعتقد أنه عليكِ العودة للبيت بمجرد أن يسمح لكِ الأطباء أيتها المحققة |
Sinir gazı, Birleşik Devletler toprağını terk eder etmez ikimizin de, bir şekilde bununla bağlantılı olduğumuzu ispatlamak çok zor olacaktır. | Open Subtitles | بمجرد أن يغادر هذا الغاز الأراضي الأمريكية سيكون من الصعب إثبات |
Arabayı teşhis eder etmez arama bülteni çıkarırız. | Open Subtitles | سنعمّم بلاغا بمجرد أن نتعرف على السيارة. |
Bunu fark eder etmez, hemen takip kameralarına geçtik ve 8. sokaktaki endüstriyel tesislere kadar takip ettik. | Open Subtitles | بمجرد أن أدركنا ذلك تحولنا إلى كاميرا المراقبة مباشرة، وتتبعناها إلى منشأة صناعية قبالة شارع رقم 8 |
Bu yemeği masaya teslim eder etmez paranızın üstünü getireceğim. | Open Subtitles | سأعطيك الباقي بمجرد أن أنتهي من توصيل الطعام إلى تلك الطاولة |
Doktorlar taburcu eder etmez Oval Ofis'e döneceğimi de. | Open Subtitles | وسأعود إلى المكتب البيضاوي بمجرد أن يسمح لي الأطباء |
İpin bir iki kez çekildiğini fark eder etmez çık ama Colin başını eğsin. | Open Subtitles | بمجرد أن تشعر بعدة شدات إذهب فوراُ , لكن إبق "كولن" منخفضاُ |
Fark eder etmez, bütün çalışmaları durdurduk. | Open Subtitles | بمجرد أن علمنا بهذا, كل الأعمال توقفت |
Kimliğini tesbit eder etmez seni ararım. | Open Subtitles | سأتصل بك بمجرد أن أحصل على هوية |
Yüzeyi havayla temas eder etmez bunu hissettim. | Open Subtitles | أمكنني الشعور به بمجرد أن مسه الهواء |
Amacına hizmet eder etmez son vermek gerekliydi. | Open Subtitles | كنت سأنتهي منها بمجرد أن تخدم غرضها |
O yüzden sizler özür dileyip suçunuzu itiraf eder etmez günahınızı bağışlayıp, erdem yolunda yürümeye devam edeceğim. | Open Subtitles | عندما تعتذر قريبا وتضع حدا لتجاوزاتك أنا سَأُبرّئُك وأَستمرُّ على طول طريقِ الصواب |
Telefon eder etmez doğruca LA' ye gideceğiz. | Open Subtitles | بمجرد ان اتصل بها, تقودين مباشرة الى لوس انجلوس |
Beni elde eder etmez kafeteryayı unutur gidersin. Hayır, yemin ederim. | Open Subtitles | بمجرد ان تشق طريقك معى ستنسى كل شىء عن المقهى |