1929'da Edwin Hubble'ın astronomi gözlemleri bize kesin bir yanıt verdi. | TED | عام 1929 قدم العالم إدوين هوبل اكتشافاته التي قطعت الشك باليقين. |
Edwin Poole'un sorunu, Edwin Poole olmayı sevmemesiydi. | Open Subtitles | قد رأيته و قد خرج عن شعوره لا أكثر و لا أقل مشكلة إدوين بول أنه لا يحب إدوين بول |
Adım Edwin Muirden ve her hastalığa iyi gelecek bir tedavim var. | Open Subtitles | اسمي إدوين موردين و لدي دواء يشفي من جميع الأمراض |
O bir barbarın oğlu ama onu Edwin'in oğluymuş gibi seviyorum. | Open Subtitles | هذا الطفل من البربري ولكنني احبه كما لو كان طفل ادوين |
Edwin Drood'un Gizemi'nin hala bir sonu yok. | Open Subtitles | قصة لغز إيدوين درود لا زالت تنقصها النهاية |
Larry'nin diş etlerine hiçbir anestetik ilaç etki etmiyor bu yüzden Edwin tedaviyi bir başka güne erteleme kararı aldı. | Open Subtitles | لا يوجد اي كم معين من البنج المخدر سيعمل على لثة لاري فقرر الدكتور أدوين على تأجيل العملية ليوم آخر |
Edwin'i bulmak zorundayız. | Open Subtitles | أ\إن والدي قد أصيب بمرض مورجانة علينا إيجاد إدوين. |
Edwin, bunu Morgana'yı iyileştirmede kullandığını söyledi. Belki biz de yapabiliriz. | Open Subtitles | لقد قال إدوين أنه استخدم هذه لشفاء مورجانة , من الممكن أن نستخدمهم أيضا. |
Hırsızın Edwin Borstein'in şirketini izlediği yeri bulduğumuzu düşünüyoruz. | Open Subtitles | اعتقد أننا وجدنا المكان الذي قبع فيه مقتحم شركة إدوين بورستين |
Edwin Pryce'ın güzelliği ve zarafeti, nüktedanlığı ve zekâsıyla eşdeğerde bir kadından memnun kalacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن إدوين برايس سوف تجد الراحة فقط في امرأة الذي الجمال والرشاقة تتم مطابقة كتبها خفة دم لها والفكر. |
Evrenimizin genişlediğini ilk fark eden kişi Edwin Hubble'dı. Galaksilerin gittikçe birbirinden uzaklaştığını fark etmişti. | TED | كان إدوين هابل أول من لاحظ أن الكون يتوسع من خلال ملاحظة أن المجرات تبدو وكأنها تطير متباعدة عن بعضها البعض أكثر فأكثر. |
Edwin de bir şeyler bilir. | Open Subtitles | تعرف، يحدث إدوين لمعرفة بضعة أشياء. |
Ama, bunu asla senin için yapmayacağım. Selam. Bugün oldukça harikaydın Edwin. | Open Subtitles | ولكن لن أكون في هذا من أجلك كان ذلك رائعاً يا (إدوين) |
-Ge... geçerim, Edwin. Söz. | Open Subtitles | أنا , أنا سأفعل.إدوين أنا وعدت |
Edwin mobil bir dişçi muayenehanesine dönüştürmüş olduğu karavanıyla Kentucky'yi dolaşıyor. | Open Subtitles | يقود ادوين حول ولاية كنتاكي بمركبته التي حولها إلى عيادة اسنان |
İki aydır Viking Ragnar tarafından zalimce öldürülen iyi kral Edwin için yas tutuyoruz ve hâlâ bunun intikamını almadık. | Open Subtitles | لشهرين انتحبنا علي الملك الجيد ادوين والذي بواسطة القاسي راجنر الفايكنج قد قتل ولم ينتقم له حتي الان |
Edwin'le olan beraberliğiniz meyvesiz bile kalmış olsa hepimizin size saygı duyduğundan emin olun. | Open Subtitles | لتعلم ان اتحادك مع ادوين غير مجدي كن واثقا ان تتذكر احترامنا جميعا |
Edwin Drood'un Gizemi Ve Mavi Elementler! | Open Subtitles | سيكون اسمها هو لغز إيدوين درود والأشباح الزرقاء |
Buradaki işleri halletmek için büyükbaban Edwin Earp'le çalışıyorum aslında. | Open Subtitles | عمل مع جدك في الحقيقة "إيدوين إيرب" لتولي الأمور هنا |
Ama, gidersek Edwin'i bir daha göremeyeceğim. | Open Subtitles | ولكني عندها لن أرى إيدوين مرة أخرى |
Edwin Graves, seni cinayet suçundan tutukluyorum. | Open Subtitles | أدوين جريفيز , انا أقبض عليك بتهمة القتل |
Adı Hubble teleskobuna verilen Edwin Hubble Evren'in genişlediğini 1920'lerde keşfetmişti. | Open Subtitles | أدوين هابل .. والذي سُمي التلسكوب هابل بإسمه فيما بعد كان أول من إكتشف أن الكون يتمدد مؤخرا في عام 1920 |
"Mercia ve Northumbria'nın kontları Edwin ve Morcar, onun ilan edilmesini ve hatta--" | Open Subtitles | ايدوين وموركار مالكي ميرسيا وشمال أمبريا أعلنا له مع ستيغاند |
"Sokaklarda kan olduğunda, birilerinin hapse girmesi gerekir." Bize biraz izin verir misin, Edwin? | Open Subtitles | يا (إدمون) هلا عذرتنا قليلاً ؟ |
Bir özür arkadaşım Edwin Stanton tarafından imzalanmış, | Open Subtitles | عفو... موقّع من صديقي (إدوِن ستانتن)، وزير الحرب. |