ويكيبيديا

    "ekşi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حامض
        
    • حامضة
        
    • الحامض
        
    • الحامضة
        
    • اللاذعة
        
    • لاذع
        
    • عطنة
        
    • حامضا
        
    • حامضاً
        
    • بسبوستي
        
    • اللاذع
        
    • المتجهمة
        
    • ستُصبحَ
        
    • ألقت
        
    • وحامض
        
    Tatlıdan daha tatlı olan sevmektir Ekşiden ekşi olan da sevmektir Open Subtitles "أحلى من الحلوى محبّة؛ و أكثر حامض من الأكثر حامض محبّة"
    Yeraltından az miktarda, bir çeşit ekşi gaz sızıyor. Open Subtitles أعتقد إنه غاز حامض منخفض المستوى يتسرب خارج الأرض
    Gördüğünüz gibi öylesine ekşi bir limon şekeri ürettim ki güvenle sadece manyetik bir alanda saklanabiliyor. Open Subtitles كما ترون ، اخترعت حلوى ليمون ، حامضة جداً لدرجة يجب وضعها في مجال مغناطيسي لحفظ السلامة
    Orta pişmiş pirzola, ekşi kremalı fırında patates istiyorum. Open Subtitles سآخذ شريحة لحم البقر.. متوسّطة النضوج، وبطاطا مخبوزة مع قشدة حامضة
    Bir şeyin tadının acı olduğunu sıklıkla söylesek de bu aslında tatlı, tuzlu veya ekşi gibi bir tat değildir. TED رغم أننا كثيراً ما نقول عن شيءٍ ما أن طعمه حار، إلا أنه فعلياً ليس بطعم، كالطعم الحلو أو المالح أو الحامض.
    Ama benim duyduğuma göre, hamilelik sırasında kadınlar ekşi şeyler istemez mi? Open Subtitles ولكنني سمعت، خلال فترة الحمل.. ترغب المرأة في الحصول على الأشياء الحامضة.
    ekşi meyve suyu, ekmek ve çokça şeker. Open Subtitles عصير برتقال حامض , خبز وهناك كثير من السكر
    Tamam, hiç ekşi kiraz bulamadım, o yüzden sakızıyla yetineceksin. Open Subtitles لم أجد لك أي مغلف حامض لذا عليك تقبل الدببة الصمغية
    Tuzlu, tatlı, ekşi, acı, lezzetli, koku, ses... Ses mi? Open Subtitles مالح , حلو , حامض , مر اومامي , رائحه , صوت
    Buyrun. Hafif çam kokusu ile beraber... biraz tatlı ve ekşi. Open Subtitles ها أنت ذا رائحتها حلوة و حامض قليلا مع مجرد
    Tabii ki. Biraz ekşi, ama tadına bak. Tristan! Open Subtitles بالطبع حامضة قليلاً , ولكن تذوّقيها تريستان
    Sanırım buna "yarım ekşi" turşu deniyor, normal turşu kadar ekşi olmuyor. Open Subtitles أعتقد بأنها تسمى نصف حامضة لأنها مالحة نوعا ما و ليس فيها نكهة مركزة
    Bunlar mayalı krep. Tabii ki ekşi olur. Open Subtitles إنها فطائر زبدة الحليب من المفترض أن تكون حامضة
    Hayır, durun, durun. Tanrım, sen ekşi sütü ineğe bile satarsın. Open Subtitles توقفي أرجوك يا سيدتي بإمكانك بيع الحليب الحامض للأبقار
    Tatlı, tuzlu, ekşi, umami ve acı dışında tat alma duygusu var mı? Open Subtitles هل لديه حاسة تذوق بجانب السكريات, الملح, الحامض والمُر ؟
    Bu benim Oaxaca sosuna ekşi, vegan taze kremayla getirdiğim yorum. Open Subtitles هذا طبقي النباتي الكريمة النباتية مُضاف إليها الحامض
    Ya ekşi sos ya da soğanda, bir bozukluk var. Open Subtitles إما القشدة الحامضة هو زائف، أو الثوم المعمر.
    Patatesinin üzerine ekşi sos isteyen var mı? Open Subtitles من يرغب فى الحصول على المزيد من القشدة الحامضة على البطاطس ؟
    Gençlerin kusmuğunun ekşi kokusu hala burnumda. Open Subtitles أنفي لازال مليئاً بالرائحة اللاذعة لتقيؤ المراهقين
    Tuzlu, ekşi, acı, baharatlı... Open Subtitles مالح, نَتِنْ, لاذع,حار...
    Birisi bir pencere açsın. İçerisi ekşi ekşi kokuyor. Open Subtitles فليفتح أحدك النافذة الرائحة عطنة هنا
    Yemek için yeterince ekşi değil mi? Open Subtitles اليس هذا حامضا كثيرا على الاكل؟
    Sanki çok parlak bir şey görmüşsün gibi oluyor ve ekşi bir şey tatmışsın gibi. Open Subtitles تبدو وكأنك شاهدت شيئا ساطعاً وتذوقـت شيئا حامضاً في نفس الوقـت
    Hey, Çek ellerini ekşi güzelimin üzerinden. Open Subtitles ارفع يديك عن بسبوستي
    ekşi, tatlının değerini anlamamı sağlıyor. Open Subtitles أنا أعرف المذاق اللاذع , لذا أستطيع ادراك المذاق الحلو
    Onun ne düşündüğü bilmek istiyorum, şu ekşi suratlının. Open Subtitles -أريد أن أعرف رأيها ذات النظرة المتجهمة على وجهها
    Ben aslında, senin de bir gün, benim yaşıma geldiğin zaman, genç bir adama, nasıl ekşi bir limondan, limonata gibi tatlı bir şey yaptığını anlatacağın... Open Subtitles أحبُّأنأفكر.. أنه ربما يومًا ما، ستُصبحَ رجلًاعجوزًامثلي.. يثرثر بأذن شاب أصغر ..
    Hayatın sana sunduğu ekşi bir limondan limonataya yakın bir şey yaptığımı düşünürüm hep. Open Subtitles أحبُّ أن أفكر أن الحياة ألقت عليك الليمونةالأكثرمرارةً.. واستطعتَ أنت أن تصنع منها عصيراً مثالياً للغاية.
    Menüde de sıcak ve ekşi çorbadan çok daha fazla şey var. Open Subtitles وهناك بالتأكيد أشياء أكثر على القائمة من حساء ساخن وحامض.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد