ekonomik büyümenin hızlanması bile, sadece büyük yatları ve aşırı zenginliği artırıyor fakat diğerlerini geride bırakıyorsa, hedeflerimize ulaşamayız. | TED | حتى طوفان جارف من النمو الاقتصادي لن يحقّق لنا ذلك، إن كان يزيد عدد اليخوت وفائقي الثراء ويترك الباقي خلفه. |
Bu da ekonomik büyümenin yanısıra büyüyen nufüsla birlikte artan talep doğrultusunda olacak. | TED | وهذا بناءًا على حقيقة أن الطلب على الغذاء سيرتفع مع تزايد عدد السكان بالإضافة إلى النمو الاقتصادي. |
Ama bu aynı zamanda, varsayımlarımıza bakmamızı gerektirecek, büyürken edindiğimiz varsayımlar ve eleştiriler Demokrasi çevresinde, özel kapitalizm çevresinde, ekonomik büyümenin oluşturduğu şeyin yoksulluğu azaltan ve özgürlükleri oluşturan çevrede | TED | و لكنه ايضا سوف يتتطلب ان ننظر الى افتراضاتنا الافتراضات و القيود التي كبرنا معها حول الدمقراطية , حول الرأسمالية الخاصة حول ما يخلق النمو الاقتصادي و ما ينقص الفقر و يولد الحريات |
Ama ben bugün size ekonomik büyümenin dünya üzerindeki milyonlarca insanın hayat standartlarındaki değişmelerin bel kemiği olduğunu söylemek için buradayım. | TED | ولكنني هنا اليوم لأُخبركم بأن النمو الإقتصادي كان العمود الفقري للتغييرات على مستوى المعيشة للملايين من الناس في جميع أنحاء العالم. |
ekonomik büyümenin kapitalizme ihtiyacı var, ama düzgün işleyen bir kapitalizme. | TED | يرتبط النمو الإقتصادي بالرأسماية، وهذا الارتباط يجب أن يسيربشكل صحيح. |
Bence, ekonomik büyümenin geleneksel modellerinin bizim çalışmasını istediğimiz şekilde çalışmadığı çok açık. | TED | أعتقد بأنه تماما نفس حالة النماذج التقليدية المعتمدة للنمو الإقتصادي والتي لا تعمل مثلما توقعنا. |
Kurzweilian deyişiyle ekonomik büyümenin depresif eşeği gibiyim. | TED | بل أنا طبقا لرأي كورزويل نموذج للنظرة المتشائمة للنمو الإقتصادي |
Bu kitaba bakabilirsiniz. Dünya Bankası'nda 20 yıl çalışmış biri tarafından yazıldı. Ve o da, bu ülkede ekonomik büyümenin zor olduğunu söylüyor. | TED | لنلقي نظرة على هذا الكتاب, كُتِب من قِبَلِ شخص كان يعمل في البنك الدولي لمدة 20 عاما , ويرى أنّ النمو الاقتصادي في هذا البلد بعيد المنال. |
ekonomik büyümenin yavaşlayacağına dair bir uyarıydı. | Open Subtitles | النمو الاقتصادي قد يصبح بطيئا |
Kevin Anderson ile 2011'de yazdığımız bir yazıdan alıntı yapmak istiyorum. İki derecelik tehlikeli iklim değişikliğinden kaçınmak için zengin ülkelerde , ekonomik büyümenin en azından belli bir periyot için kemer sıkmaya yönelik değiştirilmesi gerek. | TED | أريد فقط أن أقتبس مقولة من وثيقة لي ولكيفن أندرسن في 2011 حيث قلنا لتجنب تكون التغير المناخي الخطير "بدرجتين" ، نحتاج إلى تحدّي النمو الاقتصادي على الأقل مؤقتا لفترة من التقشّف المُخطط له في الدول الغنية. |
Özellikle, sağcı politikalar şartlı nakit transferi gibi, insanlara, ekonomik büyümenin artmasına yardım edeceğini düşündüğümüz şeyleri yapması karşılığında para verip onları ödüllendirdirdiğimiz şeylere odaklanma eğilimindedir. | TED | وبصفة خاصة، لقد عمدت السياسات اليمينية على التركيز على الأشياء مثل التحويلات المشروطة، حيث ندفع مكافأة للأشخاص لقيامهم بأشياء نعتقد أنها تساهم في المساعدة على تحقيق النمو الإقتصادي. |
ekonomik büyümenin durması üzerinde düşündüğümüz zaman, "Bu mümkün değil" diyoruz, çünkü ekonomik büyüme toplumumuz için o kadar elzem ki çok nadiren sorgulanıyor. | TED | حين نفكر في توقيف النمو الإقتصادي، نقول، "ذلك غير ممكن،" لأن النمو الإقتصادي مهم جدا لمجتمعنا نادرا ما يتم التساؤل بخصوص ذلك. |
ekonomik büyümenin yavaşlayacağına dair bir uyarıydı. | Open Subtitles | إنها لتحذير أنه يمكن للنمو الإقتصادي التباطؤ |
Bu ülkeler, düşük performans göstermeye ve ekonomik büyümenin şu üç önemli faktöründe bir aşınma görmeye devam ediyorlar. Sermaye, iş gücü ve verimlilik. | TED | إنهم ما يزالون دون المستوى المطلوب ويرون تدهورا في المحركات الرئيسية الثلاث للنمو الإقتصادي: رأس المال والعمالة والإنتاجية. |
Aslında, sistemimiz ızdırap verici bir bozulma sürecinde -- sistemimiz, borca bağlı ekonomik büyümenin, etkisiz demokrasinin, dünya gezegenine aşırı yüklenmenin sistemi, kendini canlı canlı yiyiyor. | TED | في الواقع، إنه النظام في سيره المؤلم نحو الانهيار -- نظامنا، للنمو الإقتصادي الذي تغذيه الديون، للديموقراطية عديمة الفاعلية، للحمولة الزائدة على الأرض، نظام يأكل نفسه حيا. |