Bunlardan biri elebaşı. | Open Subtitles | حَسناً، أحد هؤلاء الرجالِ هو العقل المدبر. |
Pekala, hanginiz bu olanların arkasındaki elebaşı? | Open Subtitles | لذلك، وهو واحد منكم العقل المدبر وراء كل هذا؟ |
Şey elebaşı bu odaya girdi efendim. | Open Subtitles | حَسناً... طاردنَا العقل المدبر إلى هذا المكتبِ، سيدي |
elebaşı oydu. | Open Subtitles | لقد كان رئيس العصابة |
Tutuklanan çalışma arkadaşlarından biri senin elebaşı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | مساعديه، الذين قبضنا عليهم قاموا بتعريفك على أنكِ قائدة المنظمة |
Bu operasyonun asıl elebaşı sensin. | Open Subtitles | انتِ العقل المدبر لهذه العملية |
İsyanın arkasındaki elebaşı Emilio Alvarez hakkında çok az bilgi var. | Open Subtitles | قلة المعلومات حول العقل المدبر وراء التمرد{\pos(190,220)} المقاتل المتمرد (أميليو ألفاريز{\pos(190,220)}) |
elebaşı dahil. | Open Subtitles | العقل المدبر معهم أيضا |
- Ölen elebaşı mı? Evet, aynen o. | Open Subtitles | العقل المدبر الميت |
Adamın milyarları var tüm bu örtbas da Philip'in elebaşı olmasına dayanıyor. | Open Subtitles | أعني ، الرجل حصل على المليارات وكل هذه الفوضى تعتمد على كون (فيليب) هو العقل المدبر |
Vay bana elebaşı dedi. | Open Subtitles | العقل المدبر |
elebaşı olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | نعتقد انه رئيس العصابة |
Hatta, Rahibe Jude senin elebaşı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | (في الحقيقة، الأخت (جود تعتقد أنكِ قائدة عملية الهروب هذه |