Yıl 1871. Elektrik yok. İnsanların üç adı var. | TED | في عام 1871. وهناك لا كهرباء. الناس لديهم ثلاثة أسماء. |
Tahtayla kapatılmış pencereler, Elektrik yok ama lağım bağlantısı var. Karanlığı seviyorlar. | Open Subtitles | النوافذ مغطاه بالألواح, لا كهرباء موصول بالبالوعات, و يحبونه مظلمً |
Ateşe ihtiyacımız var, çünkü Elektrik yok ve burası soğuk, anladın mı? | Open Subtitles | نحتاج هذه النار لأنه لا يوجد كهرباء و الجو بارد بالعراء حسناً؟ |
Ateşe ihtiyacımız var, çünkü Elektrik yok ve burası soğuk, anladın mı? | Open Subtitles | نحتاج الى هذه النار، لأنه لا يوجد كهرباء و سيزداد البرد |
Ve şimdi bizde de Elektrik yok. | Open Subtitles | وفي الوقت الحاضر لا توجد كهرباء. |
- Elektrik yok. - Bu her zaman olur. | Open Subtitles | الكهرباء مقطوعة إن هذا يحدث لنا طوال الوقت |
Haklı. Elektrik yok. - Elektrik olmadan telsizi nasıl kullanacağız? | Open Subtitles | إنها محقة ، لاتوجد كهرباء كيف سنستخدمه بدون كهرباء ؟ |
Elektrik yok, su yok. Beni zorlamak istiyorsun. | Open Subtitles | لا كهرباء ، ولا مياه ، تريد أن تصعب الأمر علي في ان اعيش هنا |
Elektrik yok, benzin yok. - Bir bira alabilir miyim? - Tabii. | Open Subtitles | لا كهرباء , لا وقود أيمكنني أن أحصل على كأس بيرة؟ |
Unutun gitsin. Gittiğimiz yerde Elektrik yok | Open Subtitles | لا كهرباء حيث لا يستطيع المرء الذهاب |
Elektrik yok, su yok yiyecek yok. | Open Subtitles | لا كهرباء,لا ماء لا يوجد طعام حظر كامل |
Elektrik yok, su yok. | Open Subtitles | أعني لا كهرباء ولا ماء المكان مظلم |
Sıhhi tesisat yok, Elektrik yok, adres de yoktu. | Open Subtitles | لا يوجد سباكه,لا كهرباء لا عنوان |
Işıklar, Elektrik yok. | Open Subtitles | ليس هناك أضوية، لا يوجد كهرباء. |
Teşekkürler ama burada Elektrik yok. | Open Subtitles | شكراً، ولكن لا يوجد كهرباء هنا |
Saçmalama Carol, evde Elektrik yok. | Open Subtitles | دعك من هذا "كارول"، لا يوجد كهرباء في المنزل. |
Su yok, Elektrik yok. | Open Subtitles | - ويتنبأ مكتب الطقس بطقس - لا توجد مياه ، لا توجد كهرباء |
Bütün binada Elektrik yok. | Open Subtitles | إن الكهرباء مقطوعة في المبنى بأكمله. |
Bol bol temiz hava, Elektrik yok karda çıplak banyolar. | Open Subtitles | كما تعلمين، الكثير من الهواء الطلق و بدون كهرباء حمامات عارية في الثلج |
Onlar olmadan Elektrik yok. | Open Subtitles | لن يكون لدينا طاقة بدونها، آسف يا (غلين) |
Elektrik yok,yol yok otobüs yok. | Open Subtitles | لم يكن هناك كهرباء أو شوارع معبّدة أو وسائل تنقّل |
Sıhhiyede Elektrik yok, ikinci ve üçüncü katta dalgalanma var ve her yer yanmış sigortalarla dolu. | Open Subtitles | ليس لدينا أي كهرباء بالقسم الطبي، ترددات كهرباء بالمستوى الثاني والثالث وصمامات منفجرة بكل مكان ... |
Bu Afrikalı öğrenciler başkentteki havaalanında sokak lambalarının altında ödevlerini yapıyorlar çünkü evlerinde Elektrik yok. | TED | هؤلاء الطلاب الأفارقة ينجزون واجباتهم المدرسية تحت انارة الشوارع في مطار العاصمة لأنهم لا يملكون الكهرباء في المنزل. |
Bütün gün sahilde şarap içip geceleri de çadırda kalırız bir de kömür sobası kurarız, Elektrik yok zaten. | Open Subtitles | نريدُ أن نشربُ الخمر طوال اليوم ونبقى في الكوخ الليلة مع الحطب الموقد، دون كهرباء |