Dünya'nın oluşumundan arta kalan ısı ve çekirdekteki radyoaktif elementlerin çürümesi. | Open Subtitles | الحرارة المُتبقية من تكون الأرض و تحلل العناصر المُشعة في القلب. |
Bilinen elementlerin kapsamlı bir listesini yaptığı için mi? | TED | هل بسبب أنه قام بجمع كل العناصر الكيميائية المعروفة ؟ |
Burada elementlerin iki harfli semboller halinde bir tabloda düzenlenerek tanımlamdığını görüyoruz. | TED | هنا نرى العناصر مكتوبة و مصنفة تبعاً للحرفين الاوليين الذين يشكلان أسمها في هذا لجدول |
Bu elementlerin her birini, hangilerinin bilimsel olarak doğru olması gerektiğini ve hangilerinin hikâyeye ve ruh hâline uyması için itilip çekilebileceğini göz önüne aldık. | TED | أخذنا بالاعتبار كلاً من هذه العناصر وأيها توجب أن يكون دقيقاًً علمياً وأيها يمكن التلاعب بها لتناسب القصة والمزاج. |
Ve resim gibi görün isterseniz, bir ilan tabelası, dijital bir ilan tahtası elementlerin birbiriyle reaksiyona girdiği ya da girmediği. | TED | وتخيل, إذا صح تعبيري، لوحة، لوحة رقمية، حيث لديك عناصر يمكن أن تكون مضاءة أو لا. |
Fraunhofer çizgileri, kozmostaki yaygın ve belirgin elementlerin atomsal imzalarıdır. | Open Subtitles | خطوط فراونهوفر هي التواقيع الذرية للعناصر مكتوبة عبر الفضاء |
Yine de, bu elementlerin yeryüzünden çıkarılması bazı rahatsız edici çevresel etkilerle bağlantılıdır. | TED | ومع ذلك، فبالرغم من أهميّتها، فإنّ استخراج هذه العناصر من الأرض مرتبطٌ ببعض التأثيرات البيئيّة المزعجة. |
elementlerin diyalogunu ve bir nevi muhendisligin ve biyolojik duscenin guzelligini gosteriyor, kemik yapisi gibi gosteriliyor. | TED | إنها تظهر مدى توافق العناصر مع بعضها و جمال والتفكير البيولوجي, يظهر إلى حد ما كالبناء العظمي |
Ruhani elementlerin arasında. | Open Subtitles | والتي هي متساوية البعد مع موقع العناصر الروحية الخمس |
Ama bu tür elementlerin süper çarpıştırıcı içinde yapıldığını okumuştum, teoride. | Open Subtitles | لكني قرأت عن مثل هذه العناصر التى بدأت بالتكون فى عنصر الصادم نظرياً. |
Şayet zihnini açarsan, elementlerin bir olduğunu görürsün. Bir bütünün dört parçası. | Open Subtitles | إذا فتحت عقلك سوف ترى أن العناصر كلها واحدة |
Gerçek şu ki; onlar, etrafımızdaki her şeyi oluşturan ağır elementlerin kaynağıdır. | Open Subtitles | فهذه الإنفجارات هى المصدر الوحيد لكل العناصر الثقيلة التي تصنع كل شيء حولنا |
Gelin, elementlerin kardeşleri. Bu yeri gayet vikan bir tavırla terkedelim. | Open Subtitles | هيّا يا أخوات العناصر لنغادر هذا المكان بأسلوب الساخرات |
Akciğerlerinde biraz oksijen eksikliği var. Ayrıca bazı elementlerin izleri mevcut. | Open Subtitles | كانت هنالك جسيمات في رئتيها وبعض العناصر الأخرى أيضاً |
Aslında, insan vücudunun çoğunu oluşturan elementlerin bir kaç Paund tuttuğunu tahmin ediyorum. | Open Subtitles | حقيقة , لقد قدرت العناصر المكونة للانسان والتى تبلغ فقط بضع جنيهات |
elementlerin periyodik tablosu bir bakıma evrendeki meselenin kütüphanesi gibidir. | Open Subtitles | جدول العناصر الدوري بمثابة مكتبة للعناصر في الكون |
Sadece Avatar, dünyaya dengeyi getirmek amacıyla tüm elementlerin hepsinde usta olabilir. | Open Subtitles | فقط الافاتار يمكنه التحكم في العناصر الاربعة وإحلال التوازن في العالم |
Sadece Avatar, dünyaya dengeyi getirmek amacıyla tüm elementlerin hepsinde usta olabilir. | Open Subtitles | فقط يمكن للآفاتار اتقان هذه العناصر الأربعة . وتحقيق التوازن للعالم |
Sadece Avatar, dünyaya dengeyi getirmek amacıyla tüm elementlerin hepsinde usta olabilir. | Open Subtitles | وحده الأفتار من يمكنه السيطرة على جميع العناصر الأربعة و تحقيق التوازن في العالم |
Sonra su altındaki görüntüyü hangi elementlerin oluşturduğunu görmek için tekrar parçalara ayırdık. | TED | ثم أعدنا تجزئته لمعرفة أي عناصر تصنع بيئة تحت الماء |
Bu görüntüler temel elementlerin grafik gösterimleri: | Open Subtitles | هذه الصور هي تمثيل رسومي للعناصر الأساسية |
Bana sıradan bir insan olmadığımı, ateş ve elementlerin tımarcısısın diyor. | Open Subtitles | يقول إني لست رجلاً من العموم ولكني مروض النار وعناصر الطبيعة |