Toksin dışarıda, nereye gittiğini bilmiyoruz Kaminsky konuşmuyor, elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | السميات في الخارج ولا نعلم إلى أين هي متجهة كامنسكي لن يتكلم ليس لدينا شيء |
elimizde bir şey yok o zaman. - Hayır, birşeyler var. | Open Subtitles | إذاً ليس لدينا شيء - لا , لدينا شيء ما - |
Daha elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدينا شيء بعد |
Yani bu adam her kimse bizi kandırdı ve profille ilgili elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | إذا ايا يكن هذا الرجل فقد خدعنا كلنا و الان نحن لا نملك شيئا بإستثناء الوصف |
Yani basitçe, elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | إذا أساسا، لا نملك أي شيء |
Sonuçta elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | بكلتا الحالتين ليس لدينا شيء |
Onu burada tutmak için elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدينا شيء لإحتجازه بسببه |
- Bu da elimizde bir şey yok demek. | Open Subtitles | -ممّا يعني أنّه ليس لدينا شيء . |
elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدينا شيء |
Bu olayda 27 insan çalışıyor ve elimizde bir şey yok, Sweets. | Open Subtitles | سبعة وعشرون شخصا يعملون على هذه القضية ولا نملك شيئا يا (سويتز). |
O zaman elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | إذا لا نملك أي شيء |