Adam siyah kare şeklinde bir şeyi elinde tutuyordu. Sanki bir şeyi tarıyor gibiydi. | Open Subtitles | كان يحمل جهازاً مربعاً أسود، كأنّه يجري مسحاً لشيء ما. |
Bir Fransız salamura bifteği konservesini elinde tutuyordu, yardım hediyesiydi tamamen kuru olan kutuyu yaladı. | Open Subtitles | كان يحمل علبة طعام فارغة من تبرعات سابقة وكان يلعق العلبة الفارغة |
Organlarını elinde tutuyordu. | Open Subtitles | كان يحمل أحشاءه على يديه |
Silahı sağ elinde tutuyordu. | Open Subtitles | كان يحمل مسدس في يده اليمنى |
Denizden çıktığımda Vaziri havlumu elinde tutuyordu. | Open Subtitles | و عند خروجي (فازيري) كان يحمل منشفتي |