Duyduğuma göre, sen de kayıp stajyerimiz Ryan Elliot'ı bulmuşsun. Evet. | Open Subtitles | سمعت إشاعة أن وجدت لدينا المتدرب، ريان إليوت. |
Aa, Nina dedi ki Delia'nın, Elliot'ı dondurma yemeye götürmesinde sakınca yokmuş. Tamam. | Open Subtitles | نينا قالت أنه لا بأس لداليا بأن تأخذ إليوت لشراء المثلجات |
Ya Elliot'ı alırsın ya da bebeği. | Open Subtitles | يمكن ان يكون لكِ إليوت أو يكون لكِ الطفله |
Peki, Elliot'ı bir daha görecek misin? | Open Subtitles | لذا هل تعتقد أنت من أي وقت مضى الذهاب لرؤية إليوت مرة أخرى؟ |
Ve eğer Elliot'ı bu gece iptal edecek olursam sadece akademik kariyerimi ilerletmek için yaparım. | Open Subtitles | وإذا كان ل لإلغاء على إليوت هذه الليلة... ... سيكون فقط لزيادة مسيرتي الأكاديمية. |
Elliot'ı oraya yazdırabiliriz ve-- Ben bilmiyorum. | Open Subtitles | يمكننا أن ندرج إليوت فيها انافقط،لاأعلم ... |
Silah buluruz, sonra laboratuardaki o yaratığı Elliot'ı çıkarması için zorlarız, olur mu? | Open Subtitles | سنقوم بالبحث عن أسلحة "ثم نقتاد ذلك المخلوق من المخبر لنرغمه على اطلاق سراح "إليوت |
Elliot'ı bilirsin. Şimdi kapıyı tekemeliyor olmasını beklerdim. | Open Subtitles | تعرفين (إليوت)، أتوقعه أن يقرع الباب الآن |
Hala Elliot'ı seviyor. Söylediklerini sen de duydun. | Open Subtitles | إنها لازالت تحب ( إليوت ) لقد سمعتِ ماقالته |
Siz Elliot'ı alın, Ben de Allison'ı. | Open Subtitles | أنتما ستحصلان على ( إليوت ) و أنا على، أليسون |
Elliot'ı ona ilaç vermesi için kandıran esrarkeş. | Open Subtitles | (ذلك هو المدمن الذي ضايق (إليوت لكي تعطيه المخدرات |
Veya Dr. Cox'un onu azarlamasının Elliot'ı pek rahatsız etmemesi olsun. | Open Subtitles | أو عدم انزعاج (إليوت) بالقدر ذاته عندما يسبب لها الطبيب( كوكس) الإزعاج |
Dr. Kelso'nun tavsiyesi Elliot'ı da beni de cezbetmişti. | Open Subtitles | ( .. (إليوت) وأنا, أُغرينا للأخذ بنصيحة د. |
Siz gidip Jeff'le konuşun; bakın bakalım ne diyor. Ben de gidip Elliot'ı göreyim. | Open Subtitles | عليّكم التحدّث مع (جيف)، وتروا ماذا سيقول حيال هذا الأمر وأنا سأرى (إليوت) |
Bence Elliot'ı sevmedin sen. Hem de hiç. O senin için para demekti. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّك أحببتِ (إليوت) أبداً على الإطلاق، كان يدفع لكِ يومياً |
Dr. Elliot'ı ofisinde ölü olarak bulduktan sonra. | Open Subtitles | مباشرةً بعدما وجدت د. (إليوت) ميتـًا بمكتبه |
Barış Anlaşması ile ilgili gelişmeleri dün Paris'ten aktaran Londra muhabirimiz Toby Elliot'ı dinledik. | Open Subtitles | "كان هذا مراسلنا من (لندن) (توبي إليوت) يحدثنا من قمة (باريس) للسلام البارحة" |
"Minik Elliot'ı" mu diyorsun? | Open Subtitles | تقصدين "إليوت المُصغرة"؟ |
Carla'nın gebeliği Elliot'ı da etkilemişti. | Open Subtitles | كما أثر حمل (كارلا) على (إليوت) |
Minik Elliot'ı mu diyorsun? Ne? | Open Subtitles | تقصدين "إليوت المُصغرة"؟ |