İkinci olarak Emerald City'ye dönmek istemeni anlıyorum. | Open Subtitles | و ثانياً، فهِمتُ أنكَ تودُ العودةَ لمدينة الزمرد |
Güzel, yalnız Emerald City'ye dönmüyorsun. | Open Subtitles | سيكون هذا جيداً. لكنكَ لَن تعود إلى مدينة الزمرد |
Seni Emerald City'ye geri gönderiyor olmam tamamen iyileştiğin anlamına gelmiyor veya kendine iyi bakmaman demek değil. | Open Subtitles | مُجرّد أني أُعيدكَ إلى مدينة الزمرد لا يعني أنكَ تعافيت تماماً أو أنهُ يُمكنكَ التوقّف عن الاعتناءِ بنفسكَ مُجدداً |
Buraya, Emerald City'ye ilk geldiğim zaman, bana uyuşturucu ticaretini önererek cömert bir teklifte bulundunuz ama ortaklığa alışmadığım için reddetmiştim. | Open Subtitles | عندما وصلتُ بادئَ الأمر إلى مدينة الزمرد عرضتَ عليَ عرضاً كريماً لمُشاركَة تجارة المخدرات لكني لَم أعتَد على أن يكونَ لي شُركاء، لذلكَ رفَضت |
Emerald City'ye tek sıra halinde gideceğiz. | Open Subtitles | سنمشي بصف واحد إلى مدينة الزمرد |
Emerald City'ye geri götürün. | Open Subtitles | أعِدهُ إلى مدينة الزمرد |
Emerald City'ye geri gönderiyorum. - Niye? | Open Subtitles | و سأُعيدكَ إلى مدينة الزمرد |