| Aklıma bir anda bütün hissizleştirici kremi emmiş olduğu geldi. | Open Subtitles | اتضح لي انها تنتهي من امتص كل قبالة كريم الذهول. |
| Vampir tüm kanını emmiş. | Open Subtitles | لقد امتص مصاص الدماء كل دمائها |
| Elektrik şokunun çoğunu cryo-elbise emmiş. | Open Subtitles | امتصت بذلة التجميد معظم الشحنة الكهربائية |
| Bebek bezi falan emmiş olmalı. | Open Subtitles | أتعلمين . ربما قد امتصت حفاضة اطفال او شيئاً |
| Sanki biri gençliğini emmiş ondan. | Open Subtitles | جافة تماماً كما لو كان شخصاً إمتص الشباب منه |
| Baban buradaymış. Kafalarından yine gençlik emmiş. | Open Subtitles | والدك كان هنا كان يمتص الشباب من رأسهم مجدداً |
| Toprak hepsini emmiş tabii, hepsi gitmiş. | Open Subtitles | امتصّه تراب الأرض جميعًا، وذهب لغير عودة. |
| Evet, ama delillerimizden bazılarını da emmiş olabilir. | Open Subtitles | أجل، ولربّما إمتصت بعض من دليلنا |
| Karton, vücut sıvılarının çoğunu emmiş. | Open Subtitles | امتص الكرتون نعظم السوائل |
| Karton, vücut sıvılarının çoğunu emmiş. | Open Subtitles | امتص الكرتون نعظم السوائل |
| Görünüşe göre biri bugün bolca tuz emmiş. | Open Subtitles | يبدوا كما لو ان احدا امتص ملحا (تبدوا شاحبه) |
| Sanırım biri bunu zaten emmiş? | Open Subtitles | شخص ما امتص هذه مسبقا ؟ |
| Sanki kabuk darbeyi emmiş gibiydi. | Open Subtitles | يبدو كما أن الصدفة قد امتصت الصدمة |
| Araba bütün kanı emmiş ve kurşunu götürmüş olabilir. | Open Subtitles | لقد امتصت السيارة كل الدم والرصاصة |
| Bu, sayısız ninja tekniğini emmiş bir düşmanı yenmenin tek yolu. | Open Subtitles | من أجل تدمير العدو الذي إمتص تقنيات نينجا لا حصر لها هذه هي الطريقة الوحيدة |
| Patlamayı dürbünden izlemiş ve dürbün, o anın dehşetini emmiş. | Open Subtitles | و رأى لحظة الانفجار من خلالها و إمتص المنظار رُعب تلك اللحظة |
| Bir de cadının enerjisinin birazını içine emmiş kişisel bir eşya. | Open Subtitles | وبعض الدمِ وأداة شخصية هذا يمتص بعض طاقة السحرة |
| Böylece güçlerini ve varlıklarını emmiş oluyor, | Open Subtitles | و هكذا يمتص قوتهم و ممتلكاتهم |
| Zeolit çürüyen cesedin kokularını emmiş bu yüzden bulunamadı. | Open Subtitles | يمتص الـ(زيوليت) الروائح من الجسد المُتحلل ولهذا السبب لم يتم العثور عليه |
| Toprak hepsini emmiş tabii, hepsi gitmiş. | Open Subtitles | امتصّه تراب الأرض جميعًا، وذهب لغير عودة. |
| Sanırım Amara onun ruhunu emmiş. | Open Subtitles | أظن أن (أمارا) قد إمتصت روحه |