ويكيبيديا

    "en önde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في المقدمة
        
    • الرائدة فى
        
    • أمام الصفوف في
        
    • يتقدم نحو
        
    • في الصف الأمامي
        
    • أولاً كانتا
        
    • أبرز
        
    Elinde tırpan ve kum saatiyle en önde Efendi Ölüm gidiyor. Open Subtitles السيد الصارم يتحرك في المقدمة بالمنجل و الساعة الزجاجية
    İçkili geziler ve artist davetlerinde hep en önde görülürsün. Open Subtitles من أجل سفرات السكر ودعوات الفنانين أنت دوما ً في المقدمة
    Ortalarda kaybolmayacak, en önde olacak. Open Subtitles لن تكون مدفونة في المنتصف، بل في المقدمة.
    Pekala, bu konuda en önde gelen otorite kabul edilen eserlerden birini okumaya başladım. Open Subtitles حسناً , لقد بدأت قراءة ما يعتبر كونه السُلطة الرائدة فى هذا الموضوع
    Sadece ben değil bütün özürlü çocuklar basketbol maçlarında en önde olmaktan sıkılanlar için. Open Subtitles ليس أنا فقط، ولكن كل ذوي الاحتياجات الخاصة هناك الذي سئموا من الجلوس أمام الصفوف في مبارايات كرة السلة
    Bize onay vermek için en önde gizli pozisyonda bekliyor. Open Subtitles انه يتقدم نحو الموقع السرى ليعطنا التأكيد
    en önde oturan, sürekli soru soran bendim. Open Subtitles أنا تلك الصحافية في الصف الأمامي التي كانت تسأل كل الأسئلة
    en önde Ashley ve Ashlyn vardı. Sonra Frankie Cheeks ve ardından sen. Open Subtitles أولاً كانتا (أشلي) و (أشرو) و من ثم (فرانكي) و من ثم أنت
    Bu ben, Cenevre, İsviçre'de bulunan dünyanın en önde gelen parçacık fiziği laboratuvarı CERN, TED هذا أنا في مختبر سيرن في جنيف، سويسرا، والذي هو أبرز مختبر لفيزياء الجسيمات في العالم.
    Hayır, lütfen. Özür dilerim, huysuzluk etmek istemiyorum ama en önde oturamam. Open Subtitles أرجوك لا أنا أسفة أنا لا أستطيع الجلوس في المقدمة
    Geçen sene en büyük bizdik ve otobüsün en arkasına oturabiliyorduk, ama şimdi muhtemelen gerzeklerle birlikte en önde oturacağız. Open Subtitles السنة الماضية كنا الأكبر, وكان علينا ان نجلس في المؤخرة والآن, سنجلس في المقدمة مع الفاشلين
    Biz buna karşılık verdiğimiz zaman, sen en önde olmalısın. Open Subtitles عندما نقوم برد الضربة عليك أن تكون في المقدمة
    Uzay gemisi geldiğinde .en önde ve kolları tamamen açık... Open Subtitles عندما تأتي السفن الفضائية, ستكون في المقدمة و ذراعيها مفتوحة على مصراعيها،
    Washington D.C.'deki kadın hakları yürüyüşünde organizatörlerin güneyli bağnazları yatıştırmak için en arkaya siyahi kadınları koymasını takmadı ve beyaz kadınlarla beraber en önde yürüdü. TED أثناء مسيرة من أجل تصويت النساء في واشنطن العاصمة، تجاهلت محاولة المنظمين لاسترضاء التعصب الجنوبي عبر وضع نساء سود في الخلف فمشت في المقدمة جنبًا إلى جنب مع النساء البيض.
    en önde sen olmalıydın, çavuş! Open Subtitles يجب أن تبقى في المقدمة أيها الرقيب
    6 numaralı Blue Bolt en önde. Open Subtitles الحصان رقم 6، السهم الأزرق في المقدمة
    Markridge aşı araştırmalarında en önde gelen şirketlerinden biri. Open Subtitles فى منزله بولاية (فيرجينيا) (ماركريدج) هى واحدة من الشركات الرائدة فى مجال اللقاحات الطبية
    Sadece ben değil bütün özürlü çocuklar basketbol maçlarında en önde olmaktan sıkılanlar için. Open Subtitles ليس أنا فقط، ولكن كل ذوي الاحتياجات الخاصة هناك الذي سئموا من الجلوس أمام الصفوف في مبارايات كرة السلة
    Bize onay vermek için en önde gizli pozisyonda bekliyor. Open Subtitles انه يتقدم نحو الموقع السرى ليعطنا التأكيد
    Gelecek dönem bundan sıkılınca beni İspanyolca 103'de en önde bulabilirsin. Open Subtitles ًوفي الخريف القادم ستكون وحيدا، وأنا سأكون في الصف الأمامي. من صف الاسبانية 103
    en önde Ashley ve Ashlyn vardı. Sonra Frankie Cheeks ve ardından sen. Open Subtitles أولاً كانتا (أشلي) و (أشرو) و من ثم (فرانكي) و من ثم أنت
    Bu yüzden, çağın en önde gelen bilim adamının etkisini ve ününü, özgür dünyayı bir Nazi atom bombası ihtimaline karşı uyarmakta kullanmaya karar verdi. Open Subtitles لذا قرّر استغلال شهرة وتأثير أبرز علماء عصره ليحذّر العالم الحرّ من احتمالية قنبلة النازيّين الذرّيّة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد