Irk şu an büyük bir sorun, dünyanın en büyük sorunu. | Open Subtitles | والعنصرية هي مشكلة كبيرة أكبر مشكلة في العالم |
Bugün Amerika'nın en büyük sorunu ne biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفون ما هي أكبر مشكلة في اميركا اليوم؟ |
George'un en büyük sorunu, oğlumuz hakkında çok derinlerde taşıdığı bir hazımsızlık, büyük oğlumuz hakkında onun kendi çocuğu olduğundan tümüyle emin değil. | Open Subtitles | إن أكبر مشكلة لدى جورج " عن " عن ابننا عن ابننا الكبير العظيم أنه فى أعماق أعماقه الخاصة |
O en büyük sorunu olmasaydı hepsini idare etmeye razıydım. | Open Subtitles | أنا سَأكُونُ راغبَ للرَفْع مَع كلّهم، إذا هو ما كَانَ لله المشكلة الأكبر. |
Birincisi polislerin en büyük sorunu olmadığıydı. | Open Subtitles | الأول : بيّن له أنْ رجال الشرطة لم يكونوا المشكلة الأكبر له |
Evet ama şu an Kate'in en büyük sorunu lösemi değil. | Open Subtitles | نعم , لكن اللوكيميا ليست المشكلة الأكبر ( لكيت ) الآن |
Oysa ki kraliçenin en büyük sorunu ele avuca sığmaz küçük bir velet olduğu su götürmez olan, hayal kurduğunda dadılarını doğrayan haydut oğlu Diello'ydu! | Open Subtitles | .. على أيّة حال - .. أكبر مشكلة للملكة .. .. كان طفلها المتمرّد (دياللو) الذي أثبت أنه .. |
Ben ve arkadaşlarımın en büyük sorunu. | Open Subtitles | هذا انا وأصدقائي " أكبر مشكلة. |
Biliyor musun... bu şehrin en büyük sorunu ne? | Open Subtitles | أنت تعرف... أكبر مشكلة في هذه المدينة؟ |
Elindeki en büyük sorunu vermeni istiyorum. - Peki. | Open Subtitles | أكبر مشكلة لديك - حسناً - |