Sadece yarım saat veya En fazla bir saat daha ameliyatta kalacak. | Open Subtitles | أنها فقط في عملية جراحية لمدة نصف ساعة أو ساعة على الأكثر |
Bilişim ekibi En fazla iki saat içinde adrese ulaşacağını düşünüyor. | Open Subtitles | الفريق التقني يعتقد أنه سيحصل على عنوان، خلال ساعتين على الأكثر. |
10 dakika kaynatın, ve En fazla 3 dakika pişirin. | Open Subtitles | دعه يغلي لعشر دقائق ودعه يُطبخ لثلاث دقائق كحد أقصى |
- Leobenlar son demlerimizi yaşadığımızı söylüyor, En fazla 5 defa daha sıçrayabilirmişiz. | Open Subtitles | .نموذج الليبون يدعوه بمثابة القشة إذن لدينا عدد خمس مرات عُبور كحد أقصى |
Bir tahmin yürütmem gerekiyorsa bütün bu sulara bakarak En fazla iki veya üç gün. | Open Subtitles | أظنُّ نظرًا لكل هذه المياه، فلدينا يومان أو ثلاثة بحد أقصى. |
Bunları almaya devam ederse, En fazla iki-üç yıl içinde onu öldürür. | Open Subtitles | لو استمر بتناول الاقراص فسوف تهلكه خلال سنتان أو ثلاث على الأكثر |
Vudusunun on saatten, En fazla on iki saatten uzun sürdüğünü görmedim. | Open Subtitles | لم أر سحره يدوم لأكثر من عشر أو 12 ساعة على الأكثر |
Tümörün, neredeyse daima En fazla birkaç hafta içinde ölüme yol açan, nadir görülen, son derece saldırgan bir tip olduğu ortaya çıktı. | TED | وتبين أنه نوع نادر وعنيف جدا من السرطان وتشخيصه كان الموت باتفاق عالمي في اسبوعين على الأكثر |
En fazla yüzde yirmisi, 26 APG'ye bölününce, onarılabilirlik yüzde 0,8 fark yaratıyor. | TED | على الأكثر 20 بالمئة، مقسمة على 26 مؤشر أداء أساسي، تشكل القابلية للتصليح فرق مقداره 0.8 بالمئة. |
5 dakika, efendim. mümkünse 10. En fazla 15 dakika. | Open Subtitles | من خمس إلى عشرة دقائق ربع ساعة على الأكثر |
Ordu, donanma, hava kuvvetleri ve özel kuvvetlerin gelip sana onları yerine koydurmadan önce En fazla iki saatin olacak | Open Subtitles | لديك على الأكثر ساعتان قبلما يصل الجيش ، ويجعلك تعيدها |
Oraya gidip elemani silkelemem lazim. En fazla iki gün. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى هناك وأيجاد ذلك الرجل، يومين كحد أقصى. |
- En fazla yarım gün. - Arikara olabilir. | Open Subtitles | ـ نصف يوم، كحد أقصى ـ يمكن أن يكونوا هنود الحمر |
En fazla! Oda bombardımana bağlı ... | Open Subtitles | لا يُقتل أكثر من 10 إلى 20 مليون , كحد أقصى |
En fazla! Oda bombardımana bağlı... | Open Subtitles | لا يُقتل أكثر من 10 إلى 20 مليون , كحد أقصى |
Ben En fazla bir saate orada olacağım | Open Subtitles | تماسك سيكون هنا خلال ساعة واحدة، بحد أقصى |
En fazla dört kişiden biri taşıyor. | TED | اجاب بالايجاب واحد من كل اربعة كحد اقصى |
Tek bir telefon, En fazla yarım saat sürer. Şimdi her şey elektronik. | Open Subtitles | باتصال هاتفي واحد ،، بعد ساعة ونصف على الاكثر كل شئ يتم الكترونيا |
Bilemedim. En fazla on iki yaşındasındır ve seni öpmem gerek. | Open Subtitles | أنتِ فى الثانية عشرة على أقصى تقدير, ويجِب أن أُقبِّلِك. |
İçeri gireceksin, şifre kılavuzunu bulup ezberleyeceksin Warden seni çıkartacak; En fazla 90 dakika sürer. | Open Subtitles | ادخل، وجِد دليل الرمز، واحفظه، وسيُعيدك آمر السجن خلال 90 دقيقة كحدٍّ أقصى. |
- En fazla 20 dakika sürer. - Hayır. | Open Subtitles | سيتغرق الأمر20 دقيقة كحدّ أقصى |
Bunları almaya devam ederse, En fazla iki-üç yıl içinde onu öldürür. | Open Subtitles | إذا إستمر في تناولها ستقتله خلال 000 سنتان او ثلاث علي الأكثر |
- Yürüyüş En fazla bir saat sürer dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنّ هذا المسير كان ساعة على أكثر تقدير |
En fazla yavaşlatabilirim ama bu ancak kaçınılmazı geciktirmeye yarar. | Open Subtitles | أفضل ما أستطيعه هو إبطاؤه لكنّه سيؤخّر المحتوم لا أكثر |
Çok sık yeni insanlarla tanışamıyorum. En fazla iki haftada bir. | Open Subtitles | لا يسعني لقاء أشخاص جُدد في الغالب لربما مرة كل أسبوعين |
Bu görevden En fazla 50 yumurtayla dönecek ama en azından yemek için beklemek zorunda değil. | Open Subtitles | لن تخرج هذه المهمة بأكثر من قرابة 50 بيضة، لكن أقله لا حاجة لحمل صرّة غداء |
En fazla 10 dakikalık bir yer. | Open Subtitles | عشر دقائق سفر، قمم. |
Pekala, öyleyse %25, ama bu verebileceğim En fazla rakam. | Open Subtitles | حسناً إذاً، لنجعلها 25 بالمائة وهذا أقصى حد سأصل إليه |