| en iyisi değil ama çalışırken bunu kullanacağını düşündüm. | Open Subtitles | انه ليس أفضل ما تحصل عليه، لاتستطيع أن تصور بها أى صورة و لكنّها جيّدة جدا ، فكّرت أنه يمكن أن تستعملها أثناء تعمل |
| Aslına bakarsan kötü bir isim değilmiş, ...ama en iyisi değil. | Open Subtitles | في الواقع ليست أسوأ اسم كنت قد قمت نخرج، ولكن ليس أفضل. |
| Çocuk oyuncağı değil. Elinden gelenin en iyisi değil. | Open Subtitles | ليست ألعاباً للصغار هذا ليس أفضل ما تستطيع فعله |
| Hayır, bu doğru, Ramsgate sahil kasabaları arasında en iyisi değil. | Open Subtitles | لا ,صحيح أن رامسغيت ليست أفضل الأماكن المطلة على البحر |
| Çünkü kişiliğin, burada gördüklerimin içinde en iyisi değil. | Open Subtitles | بناء على شخصيتك فهي ليست أفضل ما رأيت |
| en iyisi değil. "En uzunu." | Open Subtitles | ليست الأفضل بل "الأطـول |
| Çözüm olarak en iyisi değil ama bir ölüm ilanı yayınlamalıyız. | Open Subtitles | هذا ليس أفضل حل لكن يمكننا أن ننشر نعي |
| Lance Tucker onun için en iyisi değil. | Open Subtitles | لانس تاكر ليس أفضل شيء لها. |
| en iyisi değil. | Open Subtitles | هو ليس أفضل. |
| en iyisi değil. | Open Subtitles | ليس أفضل شيء |
| O da iyi gidiyor. - O bölüm için en iyisi değil ama. | Open Subtitles | -إنها ليست أفضل ما يمكننا عمله |
| Ve Amerika kesinlikle en iyisi değil. | Open Subtitles | وأمريكا بالتأكيد ليست أفضل. |
| en iyisi değil! | Open Subtitles | ليست الأفضل! |