Biliyormusun, Sara, tüm arkadaşların üniversite için dışarı gittiğinde ve sen burada kalmaya karar verdiğinde bunun senin için en iyisi olduğunu düşündüm | Open Subtitles | سارة بينما كل أصدقائك فى الجامعة أنتِ قررت المجىء إلى هنا اعتقدت أنه الأفضل للجميع |
O senin baban ve tabii ki onun en iyisi olduğunu düşüneceksin. | Open Subtitles | إنه أباك وبالطبع أنتِ تعتقدين أنه الأفضل |
Muhasebecim, düşük risk taşıyan hisselerle devam etmenin en iyisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول محاسبي أنه من الأفضل التعامل بالأسهم المضمونة |
Bunu aileden birinden duymasının en iyisi olduğunu düşündük. | Open Subtitles | ظننا أنه من الأفضل لها أن تسمع الأمر من أحد أفراد العائلة |
Ulaşamayacağım bir yerde olmanın en iyisi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أرتأي أنّه من الأفضل أن تبقي بعيدة عن متناول ذراعيّ. |
Ama yine de oğlumun en iyisi olduğunu söylemem gerekir. Sizin çocuklarından daha iyi. | TED | رغم أنه يجب أن أقول أن ابني هو الأفضل وأحسن من طفلكم. |
Eşyalarını kilitleyip kaldırdım. Bunun en iyisi olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لقد خزنت اشيائها بعيدا واعتقدت ان هذا هو الافضل |
- en iyisi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | -أنت قلت بأنك الأفضل -وأنا كذلك |
En azından ben bebeğim için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | على الأقل لقد فعلت ما اعتقدت انه الأفضل لطفلتي |
Tatlım, lütfen endişelenme. Herkes en iyisi olduğunu biliyor. | Open Subtitles | ياحلوتي, رجاء لا تقلقي حول ذلك فكل شخص يعرف أنك الأفضل |
Altın Eldivenler onun en iyisi olduğunu söylüyor ve biz de Gençler Şampiyonası'na gidiyoruz. | Open Subtitles | جولدن جيلفز تقول أنه الأفضل وسينتقل الان الى اولمبياد الشباب |
Enine boyuna düşünüldüğünde ne yapacaklarsa yapmaları için konseye haber vermenin en iyisi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | ، نعم ، نعتقد أنه الأفضل ، و كل الأمور قد أخذة في عين الاعتبار ، للسماح للمجلس ، كما تعلم . لفعل ما ينوا القيام به |
Fişi çekmemizin onun için en iyisi olduğunu düşündük. | Open Subtitles | قرّرنا أنه من الأفضل أن نسحب القابس وندعها ترقد بسلام |
Annenle tanıştığımızda hepimiz daha objektif birine sahip olmanın en iyisi olduğunu düşündük. | Open Subtitles | شعرنا جميعًا أنه من الأفضل أن يكون شخصًا أكثر موضوعية هو الذي يقابل والدتكِ |
Ulaşamayacağım bir yerde olmanın en iyisi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أرتأي أنّه من الأفضل أن تبقي بعيدة عن متناول ذراعيّ. |
Bluth adından uzak durmanın Milford Okulu için en iyisi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّه من الأفضل لهذه المدرسة أن تبعد اسم عائلة (بلوث) عنها حتى لاتتلطخ سمعتها |
Pek çok kötü, yaramaz tipler insanları istediği şeylerden alıkoymanın en iyisi olduğunu düşünür. | Open Subtitles | إنَّ مُعظم أشرارك، و بالأخص ذوي الشر العميق، يعتقدون بأنَّ حرمان البشر مما يرغبون هو الأفضل |
Onlara ne diyeceğim? Her ikimiz içinde bunun en iyisi olduğunu söyle. | Open Subtitles | قل لهن ان هذا هو الافضل لكلينا. |
Atley, senin en iyisi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | آتلي يخبرني بأنك الأفضل |
Dinle delikanlı, en iyisi olduğunu düşündüğün şeyi yapmaya çalıştığını biliyorum ama huzur içinde yatsın, sen daha annenin memesini emerken adamlara savaşmayı ben öğretiyordum. | Open Subtitles | اسمع يا فتى أعرف أنك تحاول فعل ما تظن انه الأفضل لكني كنت أعلم الرجال القتال |
Binbaşı senin en iyisi olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | أيها الرائد, اعتقدت أنك الأفضل |
Ama onun için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptığımda... | Open Subtitles | لكن عندما فعلت ما اعتقدت أنه كان الأفضل لها |
Bunun senin için zor olduğunu biliyorum. Ama zamanla, bunun en iyisi olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | أعلم أنه صعبٌ عليك الآن، ولكن مع الوقت ستشعرين بأنه الأفضل لك |