En kötü kısmı da nöbetçiler onu bulduğunda o da parçalara ayrılmış. | Open Subtitles | أسوأ جزء منه، عندما وجدت الحراس له كان مقطعة إلى قطع، أيضا. |
En kötü kısmı da, orada oturup hiçbir şey yapamadan sizi izlemekti. | Open Subtitles | أسوأ جزء كان يراقب، عدم القدرة على القيام بأي شيء. |
En kötü kısmı ne biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما هو أسوأ جزء متعلّق بهذا المكان ؟ |
- Aman Tanrım. - Aslında, En kötü kısmı bu değil. | Open Subtitles | أوه ، يا إلهي في الحقيقة ، هذا ليس الجزء الأسوأ |
Belki de yanlış kişiyle evliydin. Belki de En kötü kısmı bitti. | Open Subtitles | لقد تزوجتِ بالفعل من الرجل الخطأ و حصلت على الجزء الأسوأ معه |
En kötü kısmı da şu, benimle arkadaş olmaya devam etmek istiyordu. | Open Subtitles | ثم إليك اسوء جزء لقد ظل يريد مصداقتي ومرافقتي |
Soygunlar partilere benzer, En kötü kısmı temizliğidir. | Open Subtitles | السرقة مثل الحفلات .. و أسوأ جزء هو التنظيف |
Ergen bir kızın babası olmanın En kötü kısmı ergen bir erkek olduğun zamanları hatırlamaktır. | Open Subtitles | أسوأ جزء في أن تكون أباً لمراهقة هو تذكر أنك يوما كنت مراهقاً |
İşin En kötü kısmı ise toplantının karikatür gibi geçmesi. | Open Subtitles | أسوأ جزء في هذا الإجتماع هو حس الفكاهة الفطريّ |
En kötü kısmı da bu gece gerçekten hoşlandığım bir kız buldum. | Open Subtitles | أسوأ جزء هو أنني إلتقيت الليلة بفتاة أعجبتني حقاً |
En kötü kısmı da, fermuarını kapatmak için başkasından yardım istemen. | Open Subtitles | أسوأ جزء وبصراحة، هو ان تحتاج لشخص للمساعدة على الطيران |
En kötü kısmı birlikte olduğumuz onca zaman boyunca bana söyleme cesaretin olmadı. | Open Subtitles | أسوأ جزء هو أنّك لم تستجمع شجاعتك لتصارحني بخُضام كلّ وقت ارتباطنا. |
Ama En kötü kısmı annemle birlikte hastanede olup onun sürekli sanki ben orada yokmuşum gibi, devamlı aynı şeyi tekrar etmesiydi. | Open Subtitles | ... لكن الجزء الأسوأ هو عندما كنت في المستشفى مع أمي .. ... |
Hayır, En kötü kısmı yeni başlıyor. | Open Subtitles | أوه , لا , الجزء الأسوأ بدأ للتو |
En kötü kısmı da ne, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين ما الجزء الأسوأ في كل هذا؟ |
Şimdi En kötü kısmı. | Open Subtitles | وهذا هو الجزء الأسوأ |
Ben de çok fena dehşete düşerdim ama En kötü kısmı bu. | Open Subtitles | كنت لأكون مرتعبًا ايضا ولكن هذا هو اسوء جزء |
Tanrıya şükür En kötü kısmı bitti. | Open Subtitles | أشكر الله أسوء ما في ذلك قد إنتهى |
Bunun En kötü kısmı da hasta olduğunu söylediğinde insanların sana o bakışı. | Open Subtitles | أتعلموا، أسوأ ما في الأمر هي نظرة الناس لكم حين تخبروهم بأنكم مرضى. |
Ve de hikayenin En kötü kısmı senin burada sıkışmış olman mı olacak? | Open Subtitles | وكونكِ عالقة هنا هو أسوء جزء في هذا السيناريو؟ |
Sanırım En kötü kısmı geçti gibi hissediyorum. | Open Subtitles | وأسوء ما في الأمر مرحلة الشفاء. |
En kötü kısmı ise, bu brunchta, iki yemeği de harap ediyorsun. | Open Subtitles | وأسوأ جزء هو هذا غداء مبكر، أي أنكم أفسدتم وجبتين |
En kötü kısmı.. Fred e olandı | Open Subtitles | الجزء السيء الوحيد في هذا هو مافعلته لفريد |
Hayır, En kötü kısmı hâlâ sabotajcımın kim olduğu hakkında fikrimizin olmayışı. | Open Subtitles | لا أسوء جزء هو أننا لم نعرف من هي الفتاة التي تلاحقني |