Dinle canım.. en korkunç aile içi yalanımda beni destekler misin? | Open Subtitles | أتقبلين أن تساعديني وتدعميني في أسوأ و أفظع كذبة قمت بها؟ |
Bu çok kötü bir filmdeki en korkunç şeyi görmek gibiydi. | Open Subtitles | كان هذا مثل مشاهدة أفظع فيلم لأسوأ شيء قد تتخيله يوما |
Gördüğüm en korkunç itiraf mektubunda adın geçiyordu. | Open Subtitles | لقد كان اسمك متورطاً في أبشع اعتراف قرأته في حياتي |
Burada, Yırtıcı Jack'den sonra görülen en korkunç cinayetler işlendi. | Open Subtitles | أبشع مشهد جرائم دموى منذ جرائم جاك السفاح |
Bu hayatımda yaptığım en korkunç şeydi. | TED | لقد كانت هذه التجربة الأكثر رعباً في حياتي |
Bugüne kadar yaptığım en korkunç şeyle ve bunun bedelini ödeme zamanımın gelmesiyle alakalı. | Open Subtitles | هذا يتعلق بأسوأ شىء فعلته فى حياتى، والآن قد حان الوقت لكي أدفع الثمن. |
Uygun şartlar altında, en korkunç suçları işleyecek kapasiteye sahibiz. | Open Subtitles | في الوقت الراهن، كلنا قادرون على الجرائم الأكثر فظاعة |
Bu yüzden onu kurtarmak zorundasınız doktor çünkü delilik bu dünyadaki en korkunç sondur. | Open Subtitles | لهذا عليك أن تنقذيها لأن الجنون هو أفظع شئ على هذه الأرض |
Seninki, bir insanoğlunun işleyebileceği en korkunç suç! | Open Subtitles | جريمتك هي أفظع ما يمكن لإنسان أن يرتكبه. |
Polislerin tespit ettiği korkunç cinayetler Amerikan tarihinin en korkunç cinayetlerini yansıtıyor. | Open Subtitles | وتكرس السلطات المحليه جهودها للتعرف على بقايا الجثث فيما وصف بأنه أبشع الجرائم فى التاريخ الأمريكى |
Doğanın en korkunç yaratıklarından birisin ama bunu bile doğru düzgün yapamıyorsun. | Open Subtitles | بالرغم من أنّكَ أحد أبشع مخلوقات الدنيا، إلّا أنّكَ عاجز عن التنعّم بمزايا طبيعتكَ. |
Diyorlar ki tek başına - tek başına - herkesin gördüğü en korkunç canavarı öldürmüşsün. | Open Subtitles | يقولون أنه بمفردك ,بمفردك يا سينكيه قد قتلت الوحش الأكثر رعباً على الاطلاق |
Ayrıca duyduğun üzere, aramızdaki en korkunç ses de ona ait. | Open Subtitles | إضافة لأنه كما سمعت, يملك الصوت الأكثر رعباً |
Evet, en çılgın, en korkunç, herneyse, | Open Subtitles | نعم الأكثر جنوناً أو الأكثر رعباً أياً كان |
# Ama şimdi en korkunç sırlarım biliniyor # | Open Subtitles | و الأن إعترفت بأسوأ أسراري |
Çiçek hastalığının ortadan kaldırılmış olması size umut vermeli, çünkü bu hastalık dünya tarihinin en korkunç hastalığıydı. | TED | وينبغي أن يجعلك متفائلة بأن الجدري لم تعد موجودة، لأنه كان المرض أسوأ في التاريخ. |
en korkunç tarafı, belli bir hayat tarzı yaşamaya o kadar kararlıydın ki bunu bir yalanın etrafında kurmaya hazırdın. | Open Subtitles | الشيء الأكثر فظاعة هو أنك كنت مصممة لتحصلي على هذا النوع من الحياة . و التي كنت مستعدة لتبنيها من كذبة |
Sonra, birden tüm ormanın en korkunç en hain kaplanı Shere Khan ile burun buruna geldim. | Open Subtitles | ثم تقابلت وجهاً لوجه مع أدنأ وأكثر النمور إخافة في الغابة كلها |
Dünyadaki en korkunç köpeği yenebilirsen.... ...o zaman gerçekten uzaydan gelen süper köpeksin. | Open Subtitles | إذا كنت تستطيع هزيمة أشرس الكلاب على الأرض حينها ستكون الكلب الخارق الذى أتي من الفضاء |
Az önce en korkunç canavarların kazanacağını söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلتي للتو أن الفائزين هم الوحوش الأكثر رعبًا في الجامعة |
Bu siktiğimin şeyi hayatım boyunca gördüğüm en korkunç şey! | Open Subtitles | هذا الكائن اللعين الأشد إخافة رأيته في حياتي كلها |
Hayal edebileceğiniz... en korkunç zeka. | Open Subtitles | بالإضافة إلى الإستخبارات الفظيعة المتوقعة |