Sen tanıdığım en nazik insansın ve geçmişimin hengamesini hayatına sokmak istemedim. | Open Subtitles | أنت ألطف رجل قد قابلته ولم أرد أن أجلب.. أزمات ماضيِي بحياتك |
Hayvan Kontrolü'nü aradım. Ona yapılacak en nazik şey öldürmek, dediler. | Open Subtitles | أتصلت مع مسئولي الحيوانات وقالوا أن ألطف شيء نفعله هو قتلهم |
O, en nazik, en tatlı, en cömert adam oturma odama arabasıyla girecek kadar. | Open Subtitles | إنه ألطف وأروع وأكثر الرجال كرماً من الذين قادوا سياراتهم لحجرة معيشتي |
Eğer yalancı olsaydım sizin en tatlı, en nazik yenge olduğunuzu ve sizi sevdiğimi söylerdim. | Open Subtitles | لو كنت ماكرة لكنت سأقول أنك أحنّ و أطيب خالة وأنني أحبك |
Ah, sizler Dünya'daki en nazik, en iyi güvenilir küçük yatırım bebekleri değil misiniz? | Open Subtitles | ألستم أطيب و أحلى المتصدقون على الأطفال في العالم كله ؟ |
O sanki en nazik, en tatlı adama dönüştü .ve müthiş güzel şarkılar yazıyor. | Open Subtitles | ألطف و أرق رجل و أيضاً إنه يكتب أغانٍ جميلة و مدهشة |
en nazik, en güzel kızım böyle bir budalayla evlendiği için mutlu mu olmalıyım? | Open Subtitles | بأن ألطف, وأجمل فتياتي قد وصلت لمرحلة البلوغ من التضرع لمثل هذا المتألق الغير عقلاني؟ |
On dokuz yıl önce bugün hayal edebileceğim en nazik erkeğe rastladım. | Open Subtitles | قبل 19 سنة من اليوم لقد قابلت ألطف رجل في حياتي |
Manitoba Oteli ve Curling Buz Pisti İşletmesi adına size en nazik ve en uslu müşterimiz olduğunuz için teşekkür ediyoruz. | Open Subtitles | وجمعية التزلج المجعّد ، نود أن نشكركِ لكونك ألطف وأفضل نزيلة على الإطلاق |
sen tanıdğım en nazik insansın ben se en kötüsü senin bunaman var benim hayatım mükemmel bunu bana açıkla | Open Subtitles | أنت ألطف شخص أعرفه أنا ألأم أنت مصابة بالجنون حياتي كاملة فسري هذا لي |
Bazen yapılacak en nazik şey, birine yol vermektir. | Open Subtitles | أحياناً ألطف الأمور هي ترك الأشخاص يذهبون |
İnsanın karşılaşacağı en tatlı, en nazik, en uysal bir adamdı! | Open Subtitles | لقد كان ألطف و أرق و أكثر شخص مسالم من الممكن أن تقابله |
Ayrıca benim dünyadaki en içten, en nazik ve en sempatik kişi olduğumu düşünüyordu. | Open Subtitles | ... كانت تعتبرني أيضاً ، أكرم ... ألطف أطيب رجل في العالم |
Teşekkürler. Siz yaşayan en nazik adamsınız. | Open Subtitles | شكراً لك أنت ألطف رجل في العالم |
Dünyadaki en nazik ve kibar patron olabilirim. | Open Subtitles | يمكن أن أكون ألطف و أرق رئيس بالعالم |
Anne ve babam, Roger ve Kitty tanışmayı isteyeceğiniz en nazik insanlardır. | Open Subtitles | والداي "روجر" و "كيدي" من ألطف الاشخاص الذين ترغب بمقابلتهم. |
Tracy, bu birisinin şimdiye dek benim için yaptığı en nazik şey. | Open Subtitles | هذا ألطف شيء قد قام به أحد من أجلي |
Bütün hizmetçileri hediyeye boğuyor. - O, tanıdığım en nazik kadın. | Open Subtitles | فهي تمطره بالهدايا هو والآخرين إنّها فعلاً أطيب امرأة أقابلها في حياتي |
Tanıdığım en nazik insan olması önemli değildi. | Open Subtitles | لم يهمهم إن كان أطيب رجل عرفته يوماً |
Tanıdığım en nazik adamdı. | Open Subtitles | وكان أطيب رجل عرفته قط |