Ona sakin olmasını ve hiçbir şey için endişelenmemesini söylememi istedi. | Open Subtitles | قال لنا أن نبلغه أن يستريح وألا يقلق بخصوص أى شيىء |
Merak ediyorum da acaba Bay Bush, Bandar'a endişelenmemesini yakında uygulanacak bir planı olduğunu söylemiş miydi? | Open Subtitles | أنى أتساءل إذا ما كان مستر بوش قد طمأن بندر ألا يقلق لأنه لديه خطة في الطريق |
Bak, Sandy'e endişelenmemesini söyle o kadar. | Open Subtitles | انظر، فقط يخبر ساندي أن لا يقلق. |
Kızıma da endişelenmemesini, onu korumak için bir planım olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | وسأخبر أبنتي ألا تقلق بأن لدي خطة لحمايتها |
Ona endişelenmemesini söyle. | Open Subtitles | وأخبريها ألا تقلق |
Ona endişelenmemesini söyle, birşeyler hallederiz. hadi. | Open Subtitles | حسناً, إخبره ألا يقلق سأفكر بشئ, هيا |
Amir'e endişelenmemesini söyleyin. İyiyim. | Open Subtitles | أخبر المدير ألاّ يقلق أنا بخير |
Kenneth'a David'le benim hakkımda endişelenmemesini söylerken ne demek istedin? | Open Subtitles | أريد أن أعلم لماذا كانت لديك الوقاحة. لكى تُخبر (كينيث) ألا يقلق بخصوصي أنا و (ديفيد). |
aaa, ona endişelenmemesini söyledim. | Open Subtitles | اوه اخبرته ان لا يقلق بشأني |
endişelenmemesini söyle. | Open Subtitles | أخبريه أن لا يقلق |
Ona, bunun için endişelenmemesini söyledim. | Open Subtitles | اخبرته ألا يقلق بهذا الشأن |
endişelenmemesini söyledim... | Open Subtitles | لقد أخبرته بألا يقلق. سوف يـ... |
Evet, çıkmayacak. Bobby'ye endişelenmemesini söyle. Güle güle. | Open Subtitles | اجل اخبر (بوبي) الا يقلق ، وداعا |
Oh, Pantoufle'e endişelenmemesini söyle. | Open Subtitles | أخبري (بانتوفل) بألا يقلق |
- Ona endişelenmemesini söyle. - Tamamdır. | Open Subtitles | -حسنا، أخبريها ألا تقلق |