Bazı insanların yalnız kalmaya ihtiyacı vardır. Ben endişelenmezdim. | Open Subtitles | بعض الأشخاص يحتاجون القليل من الوقت بمفردهم لن أقلق عليها |
- Ben olsam endişelenmezdim. Devamlı bu tür şeyleri uydurur ve çok ender haklı çıkar. | Open Subtitles | أنا لا أقلق بخصوص هذا الشأن دائماً ما تخترع أشياء كهذه |
Hem ben olsam bu kadar endişelenmezdim. | Open Subtitles | و أتعرف شيئًا ؟ لن أقلق كثيرًا لو كنتُ في مكانك |
Yerinde olsam henüz endişelenmezdim. Bu psikolojik durum kütüphanecilerde sık görülür. | Open Subtitles | ما كنت لأقلق بعد لو كنت مكانك، إنها مجرد ظواهر نفسية، |
Yerinde olsam polislerin bana yapacakları hakkında endişelenmezdim. | Open Subtitles | ما كنت لأقلق كثيرًا عما قد تفعله الشرطة لك |
Eğer senin nasıl birine dönüşeceğini bilseydim bu kadar endişelenmezdim. Görüşürüz. | Open Subtitles | اذا كنت اعرف أى نوع من الاصدقاء انت ما كنت قلقت |
Ben olsam endişelenmezdim. | Open Subtitles | انا لا اقلق بخصوص هذا انه فقط انكِ تعودتي ان تخبريني |
Kimin ne dediğini bilmiyorum ama bundan şu anda endişelenmezdim. | Open Subtitles | لا أعرف مَن قال ماذا ولكنني لن أقلق بشأن هذا الآن |
Sizin yerinizde olsam endişelenmezdim. | Open Subtitles | لن أقلق إذا كنت مكانك .. سيدي. |
Senin yerinde olsam pek endişelenmezdim. | Open Subtitles | لن أقلق على ذلك لو كنت مكانك . يبدو لي انك أصبحت مرتبك . |
O kadar endişelenmezdim Jenny. Hadi oradan! Ajansım bir tişört giymelisin diyor. | Open Subtitles | لا أقلق على هذا كثيراَ " جيني " ربما على العملاء ارتداء قميص خاص |
Önünü kesmem gereken bir kaç açık kaldı ama ben olsam kanıtlar hakkında endişelenmezdim. | Open Subtitles | -بقيت بعض الأمور السائبة لتنظيفها ، لكن لن أقلق بشأن مجموعة الأدلة. |
Yerinde olsam endişelenmezdim. Gelmeyeceğine eminim. | Open Subtitles | لن أقلق فأنا واثقة أنه لن يعود |
Ben olsam onun için fazla endişelenmezdim. | Open Subtitles | أعني, لم أكن لأقلق عليه كثيراً لقد تحدثنا طويلا |
Dinle, ben olsam o kızgın gençler hakkında fazla endişelenmezdim. | Open Subtitles | اسمع، لم أكن لأقلق كثيراً بشأن هؤلاء الشباب الغاضبين. |
Dinle, ben olsam o kızgın gençler hakkında fazla endişelenmezdim. | Open Subtitles | اسمع، لم أكن لأقلق كثيراً بشأن هؤلاء الشباب الغاضبين. |
Ben olsam endişelenmezdim. | Open Subtitles | اسمعي، على الأرجح سيودّ تمضية الليلة معكِ و ما كنتُ لأقلق مِنْ ذلك |
Ben olsam endişelenmezdim, efendim. Bu reklamın Avrupa versiyonu. | Open Subtitles | لو كنت محلك لما قلقت سيدى فهذا اصدار اوروبى |
Yerinde olsam fazla endişelenmezdim Blackadder. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لما قلقت, بلاكادر. |
Ben olsam endişelenmezdim. | Open Subtitles | انا لا اقلق بخصوص هذا انه فقط انكِ تعودتي ان تخبريني |
Bunun için endişelenmezdim. | Open Subtitles | أنا لا يَجِبُ أنْ أَقْلقَ. |
Eğer normal şekilde nefes alıyor olsaydı endişelenmezdim. Bir önceki seneki gibi değildi. | Open Subtitles | لم أكن قلقاً إذا هي لم تكن تتنفس بشكل .طبيعي.إنها لم تشبهة الحادثة السابقة |