ويكيبيديا

    "engellemek için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لإيقاف
        
    • لمنعه من
        
    • لتجنب
        
    • من أجل منع
        
    • ليمنع
        
    • لأمنع
        
    • لتمنع
        
    • لمنع
        
    • لتفادي
        
    • لايقاف
        
    • لتوقف
        
    • لمنعهم
        
    • لمنعي من
        
    • تمنع
        
    • لأوقف
        
    Ancak öğrendiğim bir şey var: sevgi, intihara meyilli birini, kendini yaralamasını engellemek için yeterli olsaydı, intiharlar çok nadir olurdu. TED ولكن هناك شيء قد تعلمته: إذا كان الحب كافيًا لإيقاف شخص ما يفكر بالانتحار من إيذاء نفسه، الانتحار بالكاد سوف يحدث.
    Google ve Facebook'ta sahte haberlerin yayılmasını engellemek için teknolojiyi kullanmayı deneyen bazı zeki insanlar, zeki mühendisler var. TED هناك بعض الأشخاص شديدي الذكاء، من عباقرة المهندسين في جوجل وفيسبوك، والذين يحاولون استخدام التكنولوجيا لإيقاف انتشار الأخبار المزورة.
    Parçaların fırlamasını engellemek için jelatinden küçük bir bariyer yaptım mesela. TED وكان علي صنع حاجز صغير من السيلوفين حوله لمنعه من التحرك
    Bu, iki derecelik ısınmayı engellemek için TED أليس باوز لركين: نعم، إنها أبعد ما يكون لتجنب الدرجتين.
    Ancak yeni İmparatorun da Prensin dönüşünü engellemek için adamlarını yolladığından habersizdir. Open Subtitles لكنها لم تكن مدركة أن الأمبراطور الجديد قد أرسل مسبقاً القتلة من أجل منع الأمير وولوان من العودة
    "Ateşin yayılımını engellemek için kapıları kapalı tutun" yazıyor burada. Open Subtitles يقول: أبقوا الأبواب مغلقة ليمنع انتشار الحريق
    Böyle birşeyi engellemek için tüm gücümü kullanacağımı bilmiyor musun? Open Subtitles و أننى سأستخدم كل قوتى لأمنع حدوث شىء هذا
    Geçidin güvenlik protokolleri var, enerji izlerinin karışmasını engellemek için tasarlanmışlar. Open Subtitles بوابة النجوم لديها نظم أمان صممت لتمنع تواقيع الطاقة من الإخطلاط معا
    Yalnızca büyük resmin görülebilmesini engellemek için gerçekleştirilmiş bir çaba. Open Subtitles و كل ذلك لمنع أى شخص من رؤية الصورة كاملة
    - Fransız yolcuların vagonları kullanmalarını engellemek için. Open Subtitles لإيقاف إستخدام الركاب الفرنسيين لعربات القطار. أية عربات؟
    - Onu bırakamayız. - Belki de onları engellemek için buradasındır. Open Subtitles ـ لا يمكننا تركه هنا ـ لقد أتينا الى هنا لإيقاف انتشارهم
    Demek istediğim, böyle bir şeyi engellemek için genelde fırsatın olmaz. Open Subtitles أقصد , متأكدة بأنه ليس من العادة أن أحصل علي فرصة لإيقاف شيئاً مثل
    Birisi yakalanırsa diğeri konuşmasını engellemek için onu öldürme emri alırdı. Open Subtitles و في حالة الإعتقال، كانت أوامرهم بقتل الرفيق لمنعه من الكلام.
    Laos'un komünizmin egemenliğine girmesini engellemek için tarafsız hükümete lojistik destek ve eğitim sağlıyoruz. Open Subtitles نحن كنا نقدم الدعم اللوجيستي والتدريب لتجنب سقوط لاوس تحت السيطرة الشيوعية
    Isıyı ve nemi kontrol edebiliyor kapağın erken solmasını engellemek için ışığa maruz kalma süresini kısıtlıyor. Open Subtitles إنّها تتحكّم بالحرارة، والرطوبة، وتحدّ من التعرّض للضوء من أجل منع بهتان الأغلفة السابق لأوانه.
    O'Neill notu bunu engellemek için gönderdi. Open Subtitles أرسل أونيل الملاحظة ليمنع ذلك من أن يحدث
    O canavarın tekrar öldürmesini engellemek için her şeyimden vazgeçtim. Open Subtitles لقد تخلَّيت عن كل شيء لأمنع ذلك الوحش من القتل ثانيةً
    Annemin Avustralya'ya taşınmak istemesini engellemek için kullan güçlerini. Open Subtitles استخدم قوتك لتمنع أمي من السفر إلى استراليا
    Kural çiğnemedim. Bir suç girişimini engellemek için araya girdim... Open Subtitles لم أكسر أي قانون , لقد تدخلت لمنع نشاط إجرامي
    Örneğin bulaşmasını engellemek için, şu eldivenleri takmanı rica ediyorum. Open Subtitles اود وضع أحد هذه القفازات لك لتفادي تلوّث العيّنة
    Hiç kimse Başkan Roosevelt kadar sizin savaşı durdurmak ve yayılmasını engellemek için sarf ettiğiniz çabanın değerini bilemez. Open Subtitles الرئيس روزفلت يقدر اكثر من غيره جهودكم المبذولة لايقاف الحرب والحد من توسعها
    Şarabın oksitlenmesini engellemek için havayı tankın dışına çıkarır. Open Subtitles تخرج الهواء من الصهريج لتوقف الخمر عن الأكسدة
    Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. TED والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة.
    Trent Seward benim ifade vermemi engellemek için herşeyi yapar. Open Subtitles إن ترينت سيورد سيفعل اي شيء لمنعي من الإدلاء بشهادتي
    Global Fon, annelerin çocuklarına HIV bulaştırmasını engellemek için virüse karşı ilaç sağlıyor. TED ويوفر الصندوق العالمي مضادات الفيروسات القهقرية التي تمنع الأمهات من نقل الفيروس إلى أطفالهم.
    Evet, onu engellemek için yapmayacağım şey yoktur. Open Subtitles نعم، وما من شيء لن افعله لأوقف هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد