Enzimler, hidrokarbonları yeniden üretmiş, karbonhidratlara, mantar şekerlerine dönüştürmüştü. | TED | الإنزيمات أعادت إنتاج الهيدروكربونات إلى كربوهيدرات – سكريات فطرية |
Enzimler basitçe her canlıda var olan bileşimlerdir. | TED | الإنزيمات هي ببساطة مركبات موجودة في كل الكائنات الحيّة. |
Deri pigmentindeki Enzimler oksitlenirler ve sonra da ışık yayarlar. | Open Subtitles | الانزيمات في صبغة الجلد اصبحت مؤكسدة تم يصبح الجلد مشع |
Enzimler normal yağ hücrelerinden daha fazla enerji yakıyor. | Open Subtitles | الانزيمات حرق الطاقة أكثر بكثير من الخلايا الدهنية العادية. |
Bazı zamanlar, başka materyaller üreten Enzimler, polisakkaridler, yağ asitleri gibi. | TED | وفي أحيان أخرى، هي أنزيمات تصنع مواد أخرى مثل السكريات والأحماض الدهنية |
Virüs numunede mevcutsa, genetik kodun benzersiz bölgelerini tamamlayıcı primerler tanımlar ve Enzimler kopyalar. | TED | إذا وُجد الفيروس في العيّنة، فإنّ مناطق رموزه الوراثية الفريدة ستُحدَّد عبر مؤشّرات تكميليّة وتُنسَخ بواسطة أنزيمات. |
Restriksiyon enzimi adı verilen Enzimler var. Bunlar DNA'yı keserler. | TED | هناك إنزيمات تسمى إنزيمات التقييد التي في الواقع تهضم الحمض النووي. |
Enzimler bunun meydana gelmesine yardım ediyor. | TED | حيث يساعد الإنزيم على حدوث ذلك. |
Kandaki Enzimler nedeniyle çabucak yok olan çok önemli ancak hassas bazı ilaçlar var. | TED | فهناك عقاقير هامة جدا ولكنها حساسة حيث تتحلل بواسطة الإنزيمات داخل الدم |
Bu Enzimler hasarlı dokuyu temizler ve iltihap oluşumuna katkıda bulunur. | TED | تزيل هذه الإنزيمات الأنسجة التالفة وتساهم في تكوين الالتهابات. |
Enzimler kıkırdağı aşındırırken vücut daha küçük eklemleri kaynaştırarak dengelemeye çalışır. | TED | بينما تنحت الإنزيمات في بنية الغضروف، يدفع الجسم باتجاه تثبيت مفاصل أصغر من خلال دمجها سويًا. |
Bununla birlikte, sindirim safhasında Enzimler çok sayıda amino asite ayırır bu da acılık verir. | Open Subtitles | رغم ذلك خلال العملية تفككها الإنزيمات لعدد من الأحماض الأمينية مما يسبب المرارة |
Laboratuarda içine protein ve Enzimler ekleniyor. | Open Subtitles | هم يخلطون البروتين و الإنزيمات بعد ذلك في مختبر |
Kopyalamayı yapan ve kimyasal makineler olan küçücük Enzimler bir milyar harfte ortalama sadece bir hata yapıyorlar. | Open Subtitles | الانزيمات الدقيقة، والآلات الكيميائية هي التي تقوم بالنسخ. في المتوسط تعمل خطأ واحد فقط في المليار من الحروف |
Nakil çok iyi geçti. Enzimler yerine ulaştı. | Open Subtitles | عملية الزراعه تمت بشكل جيد,و الانزيمات تعمل بشكل جيد, |
Uzun araştırmalar sonucu ürünün ana maddesinin sadece genç kadınlardan temin edilebilen Enzimler ve hormonlar olduğu saptanmış. | Open Subtitles | وبعد بحثٍ شامل، يبدو أن العنصر الرئيسي لهذا الدواء هو الهرمونات و الانزيمات المستخرجة من فتيات على قيد الحياة |
Maddeleri parçalayan Enzimler, antikorlar, hepsi, bildiğiniz gibi... ...bir proteinle ve tuttuğu şey her neyse onun aralarında oluşturduğu uyum, bu takdirde birer kokudur. | TED | الانزيمات التي تمضغ الاشياء والاجسام المضادة كلها اشياء تعرفونها، التوافق بين البروتين وكل ما يلتقطه، في هذه الحالة رائحة. |
Tabii belirli Enzimler varsa üzerinde. Ya da deride laktik asit bulunuyorsa. | Open Subtitles | نعم، بشرط وجود أنزيمات نشطة أو حمضٍ لبنيّ في الأنسجة، بالتأكيد. |
Kan hücrelerini büyüten Enzimler bulunur. | Open Subtitles | إنها تحتوي أنزيمات توسع اوعية دمك |
Pankreasınız koroziv Enzimler salgılıyor. | Open Subtitles | بنكرياسك يطلق أنزيمات تسبب التأكل |
Bu parçaları enzimlerle kesecek şekilde tasarladık. Onları onaran ve biraraya getiren Enzimler var. | TED | لقد صممنا هذه القطع بحيث نستطيع مضقها مع الإنزيمات. هناك إنزيمات يمكنها إصلاحها-الحروف- ووضعها سوياً. |
Enzimler oluşturdu. Bu Enzimler, karbon-hidrojen bağını kıran peroksidaz enzimleriydi. | TED | الميسيليوم تنتج إنزيمات البيروكسيديات -- التي تكسر الروابط الهيدروكربونية |
Daha fazla hücreye hastalığı bulaştırdıkça bakteriler, enfeksiyonlu dokuyu yok eden hücre küçültücü Enzimler sağlar, göğüs ağrısını tetikler ve hastaların kan öksürmesine neden olur. | TED | لأنها تصيب المزيد من الخلايا، تستخدم البكتيريا إنزيمات مهينة للخلايا حيثُ تدمر الأنسجة المصابة، وتسبّب ألم في الصدر، وتجعل المرضى يسعلون دَمٍ |
A gruplu insanlardan çok az farklı bir enzime sahipsiniz, bu yüzden biraz farklı bir yapınız var ve siz AB grubu olanlar annenizden ve babanızdan Enzimler alıp kabaca eşit oranlarda bu yapıların her ikisini oluşturuyorsunuz. | TED | لديكم إنزيم مختلف قليلاً عن أصحاب الفصيلة A لذا تبنون تركيبًا مختلفًا قليلاً، أمّا أولئك أصحاب الفصيلة AB فتحصلون على الإنزيم الأوّل من أمِّكم، والإنزيم الآخَر من أبيكم، وتصنعون كلا التركيبين بنِسَب متساوية تقريبًا. |