| Madde o kadar sıcak yanıyor ki, eti bir yağ gibi eritiyor. | Open Subtitles | تصدر هذه الماده درجه حراره عاليه لدرجة انها تذيب اللحم مثل الدهن |
| Güneş karları eritiyor ve sular uzun bir yol kat ederek tekrar okyanusa kavuşabilmek için yeniden akmaya başlıyor. | Open Subtitles | تذيب الشمس الجليد و يتدفق الماء في طريقه مرة أخرى ليبدأ رحلته الطويلة للعودة للمحيط |
| Bu yine Güneş olmalı. Kuyrukluyıldızın donmuş kalbini eritiyor. | Open Subtitles | إنها بسبب الشمس أيضاً حيث تذيب قلب المذنب المتجمد |
| Mars'a çarpan meteor kutup buzlarını eritiyor. | Open Subtitles | النيزك الذي ضرب المريخ أذاب الغطاء الجليدي |
| ..binlerce yılda oluşmuş buz kütlelerini eritiyor! | Open Subtitles | تسبب ذوبان الجليد الذى دام ألف عام |
| Durmak bilmez bir lav akıntısı sokağın kendisini eritiyor. Dokunduğu herşeyi yokediyor. | Open Subtitles | كمية هائلة من الحمم تقوم بإذابة الشوارع نفسها، وكذلك كل ما تلمسه |
| Bonbonlarını kendi elinde değil, bir kaşarın ağzında eritiyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يذيب حلوى الـ " إم آند إم " الخاصة به في فم عاهرة ما وليس بيده |
| Madde o kadar sıcak yanıyor ki odunu, taşı, hatta çeliği eritiyor ve elbette insan etini. | Open Subtitles | هذا الماده تحترق مصدره سخونه رهيبه تذيب الخشب والحجر وحتي الصلب وبالطبع الانسان |
| Aslında şöyle, güneş, kuyrukluyıldızdaki buzu eritiyor işte o zaman artıklar gevşeyip dökülüyor. | Open Subtitles | في الحقيقة الشمس تذيب الثلج عن المذنب وذلك عندما الحطام يسقط |
| Rekor kıran bir sıcak hava dalgası Los Angeles'ı eritiyor şehrin güneyi boyunca dükkanlarda kaos çıktı bazı bölgelere çevik kuvvet çağırıldı. | Open Subtitles | موجة حر عالية تذيب لوس أنجلوس مخلفة فوضى عارمة في الجزء الجنوبي من المدينة يا إلهي |
| Özel kurşun beyni güzelce eritiyor fakat bizden biri, pislik içinde debelenen biri olup olmadığını görmek istedik. | Open Subtitles | طلقة خاصة تذيب الدماغ بسلالة ولطف لكن نود أن نرى إن كنت أحدنا تعاني في القاع |
| Kendi ısısıyla, peyniri eritiyor. | Open Subtitles | وحرارتها تكفي لكي تذيب الجبنة |
| Gümüş elimi eritiyor! | Open Subtitles | الفضة تذيب يدي |
| Jim, mastürbasyon yapmayı bırakmalısın.. Beynini eritiyor. | Open Subtitles | جيم،ينبغــي عليك أن تتوقّف عن الإستمناء لقد أذاب تفكيــرك |
| Sadece Nazileri eritiyor. | Open Subtitles | -كلاّ، لقد أذاب النازيين فقط |
| ..binlerce yılda oluşmuş buz kütlelerini eritiyor! | Open Subtitles | تسبب ذوبان الجليد الذي دام ألف عام |
| Amonyak onu eritiyor. | Open Subtitles | ذوبان الأمونيا في ذلك! |
| - Buzları eritiyor. | Open Subtitles | -يقوم بإذابة الثلج |
| - Buzları eritiyor. | Open Subtitles | -يقوم بإذابة الثلج |
| Dırdırın kemiklerimi eritiyor. | Open Subtitles | عنادكِ يذيب عظامي |